Uzmanlar, binaların depreme karşı dayanıklılığında dayanaklık etmek seçimine dikkati çekiyor

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde yıkıma uğrayan Sakarya’dahi uzmanlar, Kahramanmaraş merkezli depremlerin hatırlattığı felakete karşı bina dayanıklılığının sağlanması konusunda, hatim sayısından çok medar seçiminin önemini vurguluyor.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Bina Anabilim Dalı Akademisyen Prof. Dr. Erkan Çelebi, AA muhabirine, domestik yönetimlerin üniversitelerle işbirliği içerisinde kentlerin çatı stoklarına ilişkin çalışmalar yürüttüğünü söyledi.

Çelebi, Marmara Depremi’nde, istinatgâh koşullarının alelhusus yapısal hasar üzerindeki etkisinin haddinden fazla şişman olduğunun altını çizerek, “Bittabi ki temel taşı koşullarını dikkate almadan depreme dayanabilen çatı tasarımını buyurmak kem kalır.” dedi.

Yerel yönetimlerin bu konuda üniversitelerle yaptığı çalışmaların devam ettiğini dile getiren Çelebi, “Tabii çatı stoku haddinden fazla şişman. Öncelikli riskli yapılar belirlenip bunların dijital değerleri üzerinden gidilerek, sonra birlikte bilcümle yapılar, alelhusus da 2000 öncesi yapılar hareket başarım analizleriyle test edilerek, yine kentsel yahut yerinde dönüşüme akıllıca hazırlanabilir.” diyerek konuştu.

Çelebi, 1999’bile yıkılan binalarda beton kalitesinin düşüklüğüne ve imalattaki işçilik kusurlarının yöre plana çıktığına dikkati çekerek, bu yıldan sonradan inşa edilen yapıların beton kalitesinin eskiye nazaran çok daha dolgunca olduğunu sözlerine ekledi.

Yapıları inceletme ve değişmeyen kabul etme tavsiyesi

SAÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Bina Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Emiroğlu de Sakarya Büyükşehir Belediyesi ile riskli alanların belirlenmesine yönelik çalışmaların tahminî 1 yıldır sürdüğünü belirtti.

Yakın zamanda faaliyet raporlarının kamuoyuna sunulacağını aktaran Emiroğlu, temas ilde olduğu kadar Sakarya’üstelik dahi risk altında bulunan binaların olduğunu, bu cins çalışmaların hep illere yaygınlaştırılmasının önem sunu etttiğini vurguladı.

Emiroğlu, depreme karşı tehlikesiz çatı inşasının önemine değinerek, “Zelzele açısından binanın intaç sayısından feyiz temel taşı seçimi, yapısal tasarımın akilane uygulanması, imalat ve bunun kontrolü haddinden fazla henüz şanlı. İnşaat mühendisliği açısından binanın az yahut çok kıvrım oluşunun çokça iri önemi olmadığını düşünüyorum. Mefret olan, akla yatkın tasarımı fethetmek, zeminle ilişik etütleri ve oradaki temel taşı güven intaç sayısıyla ilgili bilgileri makul ahzetmek, bunları makul modellemek, imalatta gereç seçimini, işçiliği akıllıca fethetmek.”

Doç. Dr. Emiroğlu, adımlar makul atıldığı takdirde beklenen veya umulmayan depremlerde yapıların fert güvenliğini sağlayacağını düşündüğünü ifade etti.

Kentsel dönüşümün Sakarya ve ayrıksı iller üzere elzem olduğuna dikkati calip Emiroğlu, bunu yaşanan sonuç depremde sahada gözlemlediklerini anlattı.

Emiroğlu, hareket bölgesindeki yapıların gereç açısından korunmadığını dile getirerek, vatandaşlara, yerel yönetimlerle işbirliği halinde Mekân, Kentçilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının görevlendirdiği firmalar veya üniversitelerle binalarını inceletmeleri ve bu doğrultuda değişmeyen almaları tavsiyesinde bulundu.

Share: