Tunceli bilgelik: Tunceli Müzesi 2 bin eserle tarihe ışık tutuyor

Tunceli Müzesi 2 bin eserle tarihe çırağ tutuyor

TUNCELİ – Türkiye’nin en kullanılmamış müzelerinden biri olan Tunceli Müzesi, 2 bin eserle kentin binlerce yıllık tarihine çırağ tutuyor.

Doğal, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle yılın her döneminde çok sayıda evcil ve yabancı turisti ağırlayan Tunceli’üstelik, serencam yıllarda fehamet marifetiyle yapılan yatırımlarla spor ve firez alanında birlikte adından kortej ettiriyor. Kent merkezinde 1935 ile 1937 yıllarında askeri kışla kendisine mensur edilen, 1949 yılına büyüklüğünde kışla kendisine küsurat ve daha sonradan Hars ve Turizm Bakanlığının destekleri, valiliğin girişimi sonucu degaje bir restorasyondan geçirilen yapı, Tunceli Müzesi oldu. Alman mimarisi tarzına cemaat, yaklaşık 5 bin 500 metrekarelik aynı düz üstüne oturmuş olan Tunceli Müzesi, bünyesindeki 2 bin civarı eserle tarihe kandil tutuyor. 4 bloktan oluşan ve içerisinde kentin arz sakat tarihî buluntularından çanak, çömlekçilik, taş aletler, mütenevvi madenlerden işlenmiş asar olan müze, bağlanmış ve görsel alanların yanında yöreye ait akide bölümünde Alevilik ile ait bilgi panoları ve ritüellerini entrika fail ayrımsız teşhirler ilgi çekiyor.

“Müzeyle Tunceli turizminde yüce bire bir ekin halkası tamam oldu”

Ayrıya, arkeoloji ve sikke, budun betimi, anadan görme yöntemlerle tarım ve bitki örtüsü-direy, akide kültürü, taş asar ve erken cumhuriyet altını dönemi eser seksiyondan oluşan Tunceli Müzesi, prehistorik dönemden bugüne insanlığın yaşam serüveninin, bilgi metinleri, görseller, diaromalar ve canlandırmalar eşliğinde anlatıldığı salonları ile ziyaretçilerini çağ yolculuğuna çıkarıyor.

Tunceli Müzesi üzerine bilgelik veren Müze Müdürü Kenan Öncel, “Tunceli Müzesi, 24 Açıklık 2020 yılında Cumhurbaşkanımızın online ve Hars ve Turizm Bakanımızın kendinden durumunda katılımları ile kapılarını ziyaretçilerine yöntemince açtı. Gösterme tanzimi yerine Türkiye’nin bildirme kullanılmamış müzelerinden biri ve elan iki yaşımızı doldurmadık. Bu kısa müddet içerisinde müzede yapıla etkinlikler, arazi ve hafriyat çalışmalarıyla kendiliğinden söz ettirmeye başladı. Tunceli, son yıllarda hele turizm anlamında okkalı atılımlar yaptı ki bu turizmin yer deli dolu halkalarından biri firez ayağıydı. Bu müzenin açılmasıyla birlikte ilimiz turizminde büyük benzeri firez halkasını tamamlamış oldu. Yaptığı çalışmalarla bunları desteklemekte ve seçme geçen dolaşma birlikte çalışmalarını arttırmaktadır ” dedi.

‘Konkre bırakıt yanında soyut mirası bile ziyaretçilerin hizmetine sunduk”

Konkre mirasın birlikte abstre mirası birlikte ziyaretçilerin hizmetine sunduklarını belirten Öncel, “Müzemiz dört bloktan oluşuyor. Arkeoloji, etnografya, bitey-fauna, akide, mezar taşları ve cumhuriyet altını dönemi gibi bir çokça sergileri var. Aynı zamanda eğreti sergiler de yapıyoruz ve kalıcı kendisine yaptığımız Tunceli El Masalları sergimiz de var. Tıpkı anlamda yalnız somut kültürel mirasının değil soyut kültürel mirasının dahi resmedildiği tıpkısı müze. Bütün kentin yaşanmışlıklarını, hikayelerini her açıdan somut olanın aracısız gösterildiği, abstre olan firez mirasının de anlatımlarla, ritüellerle, film gösterimleri ile bölüt izlettirildiği tıpkısı düz. Bu müze bu kentteki rastgele şeyi anlatıyor. Takkadak kültürel varlıklarımızı değil, doğayı birlikte anlatıyoruz. Tığ günümüze tanıklık ediyoruz, geçmişteki kültürleri bugüne taşıyıp, bugünleri üstelik yarınlara şüphesiz aktarabiliriz diyerek çalışıyoruz. Tıpkısı anlamda, biz tarihe kandil tutuyoruz” diyerek konuştu.

Share: