Sakat Depremzede: Günlerce Arabada Kaldık. ‘Nasılsınız, Durumunuz Nedir, Ne Yiyip Hangi İçiyorsunuz’ Diye Kimesne Sormadı

MAHİR BAĞIŞ

Osmaniye’birlikte yaşayan mânialı Temizel Ailesi, yer sarsıntısı sonrasında günlerce arabada daim olmak zorunda kaldıklarını belirterek kimsenin kendileriyle ilgilenmemesinden yakındı. Hasar belirleme çalışmalarından sonradan fakat güzeşte evlerine girebildiklerini belirten sakat Ay Işığı Temizel, “Bu zaman sürecinde hiç kimesne bizimle ilgilenmedi. ‘Nasılsınız, durumunuz nedir, hangi yiyip ne içiyorsunuz’ diye kimesne sormadı. Tıpkısı bahçenin içerisinde arabada yaşadık, soğukta kaldık. Ben, gribal enfeksiyona yakalandım, gerginlik hastasıyım. Hiç kimesne sormadı durumumuzu” dedi.

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ilde büyük birey ve para kayıplarının yaşandığı depremlerde 40 bin 20 vatandaş hayatını kaybetti. Depremler dolayısıyla binlerce yurttaş yaşadığı şehirleri terk etmek zorunda kalırken bölgeden uzaklaşamayanlar ise günlerce araçlarında, sokakta, çadırda sabahlamak durumunda kaldı. Depremde, mânialı vatandaşlar üstelik nazik teessürat yaşadı.

Osmaniye’da sakat Temizel Ailesi de zelzele sonrasında günlerce araçlarında yaşarken kendilerini AFAD görevlisi yerine tanıtıcı tıpkı kişinin sözleri üstüne Mersin’e gitti, fakat orada kendilerini AFAD’dan arayan hakeza tıpkısı kişinin olmadığının söylenmesi üstüne bire bir çevrim idraksiz yaklaşmak zorunda kalarak ikinci benzeri kıygınlık daha yaşadı. Kendilerine tek yardım yapılmadığını söyleyen karı, araçlarında yaşamaya devam etti. Cumartesi günü yetkililer eliyle yapılan hasar tayin çalışması sonrası evlerine giren sakat depremzede Mehtap Temizel, yaşadıkları mağduriyeti SIMURG Haber Ajansı’na anlattı.

“‘NASILSINIZ, DURUMUNUZ NEDİR, NE YİYİP HANGI İÇİYORSUNUZ’ DİYE KİMSE SORMADI. BİR BAHÇENİN İÇERİSİNDE ARABADA YAŞADIK”

“Biz, Osmaniye’birlikte yaşıyoruz, depremzedeyiz. Üç nefis aileyiz; eşim, ben ve 8 yaşında tıpkı oğlum var. Eşim de ego da engelliyiz. Eşim tekerlekli koltuk kullanıyor, ben birlikte baston kullanıyorum. Düne kadar arabanın süresince yaşadık, henüz eskimemiş evimizin içine girdik. Bu devir sürecinde on paralık kimesne bizimle ilgilenmedi. ‘Nasılsınız, durumunuz nedir, hangi yiyip hangi içiyorsunuz’ diye kimse sormadı. Bir bahçenin içerisinde arabada yaşadık, soğukta kaldık. Ego, gribal enfeksiyona yakalandım, potansiyel farkı hastasıyım. Tek kimesne sormadı durumumuzu. Kuyruğa yutmak zorunda kaldık, yeri geldi kuyrukta kemirmek alamadık.

“MERSİN’E GİDİP BENZEMEK ZORUNDA KALDIK”

Sonra bize AFAD’dan telefon geldi; ‘Sizi Mersin’e götürmek istiyoruz, harcama misiniz’ dediler. Tığ de el durumda kaldığımız için arabamızla Mersin’e gittik. Mersin’e gittiğimizde anca ayrımsız can tarafından aranılmadığını, hakeza aynı husus olmadığını söylediler; o dolaşma içerisinde bulunduğumuz yere kafasız döndük.

“ŞİKAYETÇİYİM, KİMSE İLGİLENMEDİ”

El durumdayız, kimse dahi sormadı. Gayrı engelli arkadaşlarımız da bir şekilde. Çalışanların izin alamadıklarını, kiminin annesinin tutkun olduğunu, kiminin pres durumda olduğunu, soğukta ayaklarının şiştiğini… Ayrımsız şekilde bizim de ayaklarımız şişti, rahat edemedik arabanın zarfında. Ben, bu durumdan şikayetçiyim, tek kimse ilgilenmedi.”

Share: