GRUP TOPLANTISINDA KONUŞTU

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Niğde Ekin Merkezi’nde partisinin grup toplantısında konuştu. Niğde’nin tarım açısından çok kebir benzeri kent olduğuna dikkat calip Kılıçdaroğlu, devleti yönetenlerin sözlerini tutmadığını savundu. Kılıçdaroğlu, havaalanı, geri hizmet yükleme merkezi, faziletli çabuk şimendifer, erke duygu alanı, uygulayım bilimi üssü vaatlerinin 20 yıldır gerçekleşmediğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, 10 bin şahsiyet yerine 7 bin nefis stat yapıldığını söyleyerek, “Yahu siz önceki Niğde’ye yanlışsız, yakışan ayrımsız konuşma salonu yapın, bin 500 yabanlık salon yapın. Bunların tamamını biliyoruz. Bunların tamamını Tanrı felek ederse kudret olduğumuzda göreceksiniz, Niğde’ye dahi neler yapılıyor. Kayseri’ye dahi Nevşehir’e de neler yapılıyor. Anadolu’nun içini boşalttılar, seçme şeyi balaban metropollere taşıdılar. Buradaki geda derviş, üniversiteyi mütemmim gepegencecik pırlanta kabil evlatlarımız büyükşehirlerin varoşlarında iş arıyor. Burada fabrika yapılamaz mı, yapılabilir. Acul tren gelemez mi, gelebilir. Bura Mersin’e haddinden fazla mail. Şayet dallı güllü tıpkı demir hat ağı olursa buradaki fabrikadan oraya ürünleri taşıyabilirsiniz. Dünyanın rastgele tarafına ihracat yapabilirsiniz. Bunların tamamını ama tamamını ve haddinden fazla henüz güzel şeyleri inşallah yapacağız, göreceksiniz” dedi.

‘TÜRKİYE TARIM ÜSSÜ OLMALI ‘Türkiye’nin tarım üssü olması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:  “Şu anda tarımın stratejik kesim olduğunu henüz kavramış değiller. Bütün dünya, tarımın mühim kesim olduğunu biliyor. Çünkü her birimiz yemek yemek zorundayız. Nemalanmak zorundayız. Yaşımız ne olursa olsun. Rençper üretmezse hepimiz aç kalırız. Deminden hangi yaptılar? Rastgele şeyi haricen getiriyoruz. Tarımı önemli sektörden olmaktan çıkardıkları için Türkiye tarımda dışa tabi ülkelerden birisi haline geldi. Yasmık, cilt, efsanevi, nohut, ağızotu, saman haricen. Aklınıza ne gelirse, seçme öz haricen gelmeye başladı. Türkiye’nin buradan çıkması lazım. Bunlar, çıkarmazlar niçin? Bunu bozukluk bu kadar celi ve net söylüyorum; çünkü bunlar alın terinden yana değiller. Bunlar üretenden yana değiller. Bunlar 5’li çeteden yanalar, kaynakların tamamını 5’li çetelere veriyorlar. Olur, benzeri istifham. Bay Eksiksizlik hangi yapacak? 5’li çetelerden tamamını alacağım. Bu ülkeye, bu millete tamamını vereceğim. Göreceksiniz. Kul hakkı yiyenlerle asla helalleşmeyeceğiz. Öyle tıpkısı öz bulunmayan. Heybetli Yaradan’ın huzuruna üstelik köle hakkı ile kimesne çıkamaz, çıkmamalı. O nedenle sevgide, barışta, dostlukta, kalbimizi kırdıysak bu çerçevede oturacağız, kucaklaşacağız, helalleşeceğiz. Birbirimize, ‘Merhaba’ diyeceğiz. Farklı düşüncelerde de olsak sevgiyi, saygıyı boşlama etmeyeceğiz. Ama bunların dediği evet da yaptığı kabil paraları alıp, bir apaz rantiyeye teslim etmeyeceğiz, vermeyeceğiz. Bunu herkesin bilmesini isterim.” ‘6 MATBUA FABRİKASI ORTAK DEBI EDİYORLARLAR’Kılıçdaroğlu, Tarım Kredi Kooperatifleri’nde fiyatların düşürülmesine ilişkin şunları kaydetti: “Kardeşim düşüreceksen Ekincilik Güven Kooperatifi’nin bir fabrikası var; matbu fabrikası. Fiyatları düşür, rençper bozuk basilmiş alsın. Ona gelince yok. Niye? Fiyatlı gübreyi çiftçiye verecekler. Bu gübre dolayısıyla Rekabet Kurumu aynı değişmeyen aldı. Gazeteci rüfeka, özellikle dinlesin. Basma fabrikaları arasındaki fiyatları erdemli sübvansiyon iş birliği konusunda karar aldı ve çok bunaltıcı cezalar yazdı. 7 trilyon 315 bilyon 759 milyon 390 bin 184 liralık. Bakın, kuruş kuruş söylüyorum. Bunların zarfında Gübretaş üstelik var. Ekincilik Yüreklilik Kooperatifi’nin kuruluşu olan Gübretaş birlikte var. Demin bu 6 matbua fabrikası tıpkısı araya gelip, kuma debi ediyorlar. Çiftçiye pahalı basilmiş satıyorlar. O zaman Gübretaş’ın yöneticileri kimdi? O yöneticiler deminden neredeler? Gazeteci arkadaşlarım araştırsınlar. Öyle lafa gelince ‘Basilmiş fiyatlarını düşüreceğiz’. Bunların kâffesi hikaye. Bakın çokça belirgin, haddinden fazla net söylüyorum. Kül tersine, dikici üretmesin diye ceht harcıyorlar kim 5’li çete henüz ferah yararlansın. 5’li çete dışarıdan mal da getirecek, dış alım de yapacak. Onlar samanı getirecek, yemi getirecek, seçkin şeyi onlar getirecekler. Esasen onlar kazanacaklar, kaybeden gine çiftçimiz olacak. “Artvin Yusufeli’nde kıyamet sonrası yaşanan yeniden nesir süreciyle ilgili birlikte değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, “Yusufeli’nde facia dolayısıyla şehir üst taşınacak. Akıllıca. Bir şehri bittabi fevk taşırsınız? Binalarını yaparsınız, okullarını yaparsınız, yollarını yaparsınız. Dersiniz ki vatandaşa ‘Yolu yaptım, okulu yaptım, hastaneyi yaptım. Toplumsal devletiz, bakın temas şeyi yaptık. Buyurun, buraya taşının’. Bunlar, bitmeden ‘Taşınacaksınız’ diyerek kapalı tutuyorlar. Şu anda Yusufeli’nde hep aksiyon yerleri tutkun. Halk protesto ediyor ve şu çağrıyı yapalım. Diyelim kim ki adalet, hususiyet, doğruluk talebinde bulunuyorsa en özellikle Niğdeliler onların yanındadır. Doğruluk, ahbaplık ve türe” dedi. ‘BANKALAR YÜZDE 400 KAR ETTİ’Ekonomiye ilgilendiren eleştirilerini sıralayan Kılıçdaroğlu, şöyle bitmeme etti: “Cumhuriyet Altını tarihinde bire bir ilk gerçekleşiyor, bunun üstelik çoğu dirilik farkında değil. Cumhuriyet Altını tarihinde gerçekleştirilen önceki madde şudur; açık kitlelerden, milyonlardan sağlık, tıpkı avuç yukarıdaki kişiye para aktarımı ediliyor. Seçme birimiz, eskimemiş doğmuş bala dahil temas birimiz yükselen fiyatlarla, kalan fiyatlarla yaşadığımız enflasyonla, ayrımsız apaz ense dirimlik grubuna milyonları, milyarları aktarıyoruz. Nasıl mı oluyor? Biricik bir örnek vereceğim; düzey korumalı tevdiat. Bu yatırım sahipleri parayı getirip yatırıyorlar, dolar garantisi var. İki, nema garantisi var, ‘Sana ürem vereceğim’ diyor. Üç, ‘Senden tek rüşvet almayacağım’ diyor. Dört, ‘Sana ayrımsız dahi ayrıca karışık emniyet vereceğim’ diyor. ‘Sen git, yeniden dolar al. Baştan getir, buraya yatır’ diyor. Olur, buradan milletin sırtına 6 ayda yüklenen mal ne kadar? 60 bilyon 500 milyon lira. 5 ayda. 5 ayda taş atıp, kolu yorulmadan, tıpkısı biricik karşı teri damlası damlatmadan, 60 milyar 500 milyon dünyalık veriyorsunuz. Bakmayın anca ‘Faizi düşürdük’ falan festekiz. Kimin faizi düştü Cenabıhak aşkına? Niğdeli esnafa sorun. Gitsin, benzeri bankaya emniyet alsın. Bakayım nema düştü mü, düşmedi mi? Çiftçiye dava bakayım faiz düştü mü düşmedi mi? Birilerine ‘Faiz düştü’ diyorlar. Bankaların faizi düştü. Bankalar, Eşkâl Bankası’ndan mal alırken repo düşüyor. Bağan faizli krediyi alıyorlar, konusunda melfuf faizler koyup, millete satıyorlar. Bankaların familya yüzdelik 400. Niğdeli esnafa, çiftçiye, sanayiciye, göçüm şoförüne, tamlık kardeşlerime irdelemek isterim. Cenabıhak aşkına siz yüzde 400 kar elde ettiniz mi? Hep bunların tamamını masaya yatıracağız ve değerlendireceğiz.”AİLE DESTEKLERİ SİGORTASINiğde’da imdi milletvekiline ihtiyaçları olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Henüz fazla milletvekili olması girmek; parlamentoda kıvrak olmamız demektir. Eksiksiz kadınlara aynı sözüm var. Bu coğrafyada, Türkiye sathında tek çocuk yatağa haris girmeyecek. Ocak Destekleri Sigortası’nı getireceğiz. Kısır kadın, işçi, işyar ve zor üzere bankadan aylığını çekecek, çocuğunun rızkını sağlayacak. Neden yapıyoruz? ‘Sağ elin verdiğini sol el görmesin’ diye niteleyerek yapıyoruz. Bunlar, elbette müzaheret yapıyorlar? Sıraya diziyorlar, televizyonları çağırıyorlar. gaz olan yerlerde kömür dağıtmayacağız. doğal gaz varsa; eş bunu ödeyemiyorsa, gaz parasını ödersiniz. Bitti, o kadar macerasız. Çiftçinin, tarımın, üretimin ne kadar kızıl olduğunu biliyorum. Ekincilik Kanunu’nun 21’inci maddesinde, ‘Öngörülen milli gelirin en az yüzdelik 1’i oranında pay verilir’ diyor. Ekincilik odalarını çağıracağız. Bakın, bakalım yüzdelik 1’i koyduk, umum çiftçilere söyleyin. Erkek Eksiksizlik sizin istediğiniz, kanunun öngördüğü yüzde 1’i koydu. ve yüzde 1 oranında çiftçiye minimal destek verilecek. Bunu yapacağız. Çiftçiye KDV’siz, ÖTV’siz süt vereceğiz. Köylerde zinde kalmadı. Familya Destekleri Sigortası kapsamında köylerde, kırsalda gençlerin ve kadınların içtimai düzenlilik primlerini fehamet ödeyecek. Dolayısıyla çoluk çocuk ve kadınlar tarlada çalışacak, içtimai asayiş primlerini cesamet ödeyecek ve zamanı gelince tekaütlük haklarına kavuşacak. Üzüm fiyatlarında dolar karşılığında arz çarkıt fiyatı verdiler. Tıpkısı dahi tabi soruyorlar; üzüm fiyatı kaç lira olsun? Cevap veren emanet dahi üzüm tüccarı, üreticisi değil. Üretimle tek ilgisi namevcut adamın. Bağımlı eşit hangi kadar bağan olursa işine o büyüklüğünde dirimsel. Malı sevk deyince, kimesne bunların eline akarsu dökemez. Gelişigüzel şeyi kalıpsız kıyafetsiz ediyorlar. Nedeniyle 6 lider tıpkısı araya geldik, demokrasiyi yeniden inşa edeceğiz.”‘KAYBETTİĞİMİZ ALANLARI GERİ ALACAĞIZ’Dış politikayla ilgilendiren mütekellim CHP lideri Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:  “Şunu unutmayın. Suriye’da 33 askerimiz martir edildi. Vuran Rusya’ydı. Devleti yönetmen Erdoğan, 33 şehidimizin olduğu hafta nefesi nerede aldı? Moskova’da. Bizden kusur dilenmesi gerekirken; onun ayağına gittik. Münasebet? Milleti gaza getirdiler, asarız, keseriz, gidiyoruz; Emevi Camii’nde 24 saat süresince salat kılacağız. Aynı baktık ki 3 milyon 600 bin Suriyeli bize gelmiş. Gidecektik, onlar bize gelmiş. Dış siyasa şahsileştirilemez. Dış politikada kuvvet, muhalefet imkânsız. Aut politikanın milli olması geçişsiz çünkü Türkiye’yi ilgilendiriyor. Şimdi geldiğimiz noktada aut siyasa milli değil şahsi ağıl getirildi. Bakın Osmanlı’yı cebin, vak’anüvis vardır. Padişahın ne yaptığı ne konuştuğu o çağ yazar. Osmanlı’nın arşivine konulur. Böylece devlette daimlik vardır, süreklilik vardır. Yeni mevrut erk, daha geçmiş iktidarlar neleri görüştüler, onlara bakarlar ve ona göre siyaset geliştirirler. Şimdi, aut politikada gidiyorsunuz konuşuyorsunuz. Biden ile konuşuyorsunuz, Putin ile konuşuyorsunuz. Dışişleri Bakanlığı’nda kimesne namevcut. Niye namevcut? Bu Dışişleri Bakanlığı’nı neden kurduk? Efendim, ‘Ben varım ya orada’ diyor. Sen varsın amma hepimiz faniyiz. Senin ne konuştuğunu nereden bileceğiz? Hangi vaatlerde bulunduğunu nereden bileceğiz? Şahsileştirilen tıpkı dış politika elden bugün değil yarın üstelik bize nazik zararlar verir. Aynı aut siyaset şahsileştirilir ve ‘Ben temas şeyi yaparım’ derse bu imkânsız. İki, aut politikanın kendine özgü benzeri dili vardır. Buna, diplomasi, diplomatik açar denir. Aut politikada eksantrik aynı ülkeye taşlama edilmez. Başka tıpkısı ülkeye hakaret ettiğiniz ant, işi toparlayamazsınız. Büyükelçi girmek; sıradan tıpkı görüngü değildir. Sefirikebir olabilmek üzere en alttan başlayıp, sunma yukarıya kadar 15-20 sene aut politikada ve ayrı ayrı ülkelerde deneyim kısaltmak demektir. Demin benzeri soru, alacak alandan büyükelçi evet mu? Alacak alandan sefirikebir atama ederseniz nasıp ettiğiniz ülkede o adamın rüşvetçi olduğu bilir ve siz o adamın devletin sırlarını parayla satmayacağını nereden biliyorsunuz? Mısır ile kavga ettik. El-Ezher Üniversitesi’ne, şeyhine taşlama ettik, bakir mevrut yönetime hakaret ettik, arz bati lafları ettik. Akdarı, Itidalli Gün Doğusu’nun kilit taşıdır. Darı ile ilişkilerimizin bozulması bizim aleyhimizedir. Maşrık Akdeniz Gaz Forumu kuruldu, 7 büyüklük var. Yıldız Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti yok amma Cenup Kıbrıs Anadolu Yönetimi var, Yunanistan var, Filistin var, İsrail var, Darı var, Suriye var ama biz yokuz. Niçin yokuz? Akdeniz’e sunu büyük kıyısı olanlardan biri biziz. Hangi büyüklüğünde balaban şeyler kaybettiğimizi biliyor musunuz? Cenabıhak’ın izniyle hepsini telafi edeceğiz. Mecmu kaybettiğimiz alanları gabi alacağız.” ‘TALİMATLARDAN DIŞARI ÇIKMIYOR’Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik bile söylemlerde bulunan Kılıçdaroğlu, “Kalktı, konuştu. ‘Bu birey, bu tende olduğu sürece kimesne benden papazı alamaz’ dedi. Papazı verdi mi? Bu nedir? Tükürdüğünü yalamak demektir. ‘Asla Esed ile konuşmayacağım. müşterek gelmeyeceğim’ dedi. 2019’dan bu yana namına pusula yazdım. ‘Ya Suriye ile kavga etme. Bire Bir Arsıulusal Suriye Konferansı Türkiye’üstelik düzenle’ dedim. Putin ferman verdi demincek Esad ile görüşecek. Söylüyorum, görüşmüyor. Putin söyleyince görüşüyor. Buyurun. Mersin’dahi Akkuyu Çekirdeksel Santrali yapıldı değil mi? Ruslara sağlanan vergi imkanı 7 milyar dolar. Santrali burada yapıyor, bize neşelilik satacak, çekirdeksel uygulayım bilimi almayacağız. Kâffesi Rus şirketine ilişik, tek kuruş birlikte kazanç vermeyecek. 7 bilyon dolar. Talimatlardan hariç çıkmıyor. Aynı talimat birlikte bozuk başkandan geldi, Amerika’dan. ‘Beni nâr, kızdırırsan senin mülk varlığını araştırırım’ dedi. Eğer Tanrı nasip ederse kuvvet olduğumuzda birisi, bana bu soruyu sorduğunda vereceğim cevap şu olacaktır; araştırmazsanız, namertsiniz” dedi. Kılıçdaroğlu, askeri hastanelerle ait bile “Geldiler, bilcümle askeri hastaneleri kapattılar. Dünyada hastanesi olmayan yegâne kalabalık; Türk ordusu. Terör zımnında yaralanıp, getirilen ama şehit olan askerlerimiz var. Şayet askeri hastanelerimiz olsaydı; ihtimal martir sayımız bu büyüklüğünde aşkın olmazdı. Onun üstelik sözünü verdim. 1 hafta içinde bozuk askeri hastaneler ilkin GATA başlamak amacıyla esasen Türk Silahlı Kuvvetleri’hangi vereceğiz. Devleti yeniden düz yazı edeceğiz. Ahlak, fazilet, vukuf, birikim, üzerine beraberlik üstüne yeniden düz yazı edeceğiz. Kavgayı sonlandıracağız” diyerek konuştu.

Kılıçdaroğlu, konuşmasının peşi sıra muhtarlar, sivil topluluk kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderleriyle basına sadık toplantıya katıldı.