Kılıçdaroğlu: CHP’li Gençlerin Umutsuzluğa Kapılmaya Hakları ve Yetkileri Yoktur. Siz, Umudu Büyüten Kişilersiniz

CHP Genel Başkanı Eksiksizlik Kılıçdaroğlu, “Milli Kurtuluş Savaşı en yumruk koşullarda verilmiştir ve tek kimesne umutsuzluğa kapılmamıştır. O nedenle ‘Bastırık var, tweet bile atamıyoruz, çokça meyus tıpkısı düz var, umutsuzluğa kapıldım’… Bütün kapılabilir, amma CHP’li gençlerin umutsuzluğa kapılmaya hakları ve yetkileri yoktur. Siz, umudu büyüten kişilersiniz. Umudu büyültmek zorundasınız, zira sizler geleceği yapmak üzere yola çıkan kişilersiniz. CHP’lilerin rastgele birisinin bir tane biricik görevi, dosdoğru ve insicamlı ayrımsız geleceği mensur etmektir. Siz, geleceği inşa edeceksiniz. Demokratik yollarla geleceği nesir edeceğiz. Demokrasiden asla ve asla ödün vermeyeceğiz” dedi.

Eksiksizlik Kılıçdaroğlu, CHP Fırka Okulu’nun bugün İstanbul’birlikte düzenlediği 50. Yıl Toyluk Kampı’nda konuştu. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Gençlerle beraber olmanın güzelliğini, iyiliğini, umudunu biliyorum. Dolayısıyla ülkenin geleceğini belirleyecek olanlar sizlersiniz, bunu haddinden fazla mebzul bilmeniz, anlatmanız geçişsiz. CHP’li girmek, görgüsüz bir gelişim değildir. CHP’li görünmek amacıyla bilgili, birikimli olmanız geçişsiz. Hem CHP’nin hem Türkiye’nin tarihini çok ongun bilmeniz lazım. Alçakgönüllü olmanız lazım, insanlara yukarıdan bakmamanız geçişsiz. Temas katmadan insanı balaban aynı dikkatle dinlemeniz geçişsiz. Çözümleriniz varsa çözümlerinizi sabırla ve gür benzeri dille anlatmanız geçişsiz. Tarihi bilmeniz geçişsiz. Öz partisinin tarihini, ülkesinin tarihini bilmeyen, iyi ayrımsız yöntem yapamaz, bol ayrımsız politikacı olmaz.

“GAILESIZ HEM GEÇMİŞİ ÇOKÇA İYİ BİLECEK VE BİLDİĞİ GEÇMİŞ ÜZERİNE SAĞLIKLI VE TUTARLI BİR GELECEK İNŞA EDECEK”

Geçmişteki hataları, eksiklikleri bilmeliyiz, çünkü geleceği düz yazı edeceksiniz. Geleceği nesir edenler, geçmişten öğüt görmek zorundadırlar. Bilcümle hataları, yanlışları, doğruları yolmak, adamakıllı tıpkısı ati kurmak için şarttır. O nedenle genç hem geçmişi haddinden fazla bol bilecek ve bildiği eski üzerine mıhlı ve insicamlı bire bir gelecek inşa edecek. Mustafa Eksiksizlik’in kurduğu Türkiye, sıradan benzeri Türkiye değil; bu büyüklük, sıradan aynı mutluluk değil. Milli Kurtuluş Savaşı’nı verdikten sonra bütün mazlum milletlere benzer olan aynı milli mücadeledir. Onun ne kadar yetişkin olduğunu bilmemiz gerekiyor.

“CHP AZ DAHA 100 YILDIR AYAKTA. DÜNYANIN SUNMA ESKİ, YER ESASLI PARTİLERİNDEN BİRİSİDİR”

Milli Bünye Savaşı’nı verdikten sonra taze Türkiye kuruldu. Tekrar bütün mazlum ülkelerin cumhuriyet altını kurduklarını görüyoruz. Biz, hoppadak kendi insanımıza değil, mazlum milletlerin üstelik tarihine eş olan tıpkı partiyiz, böyle benzeri gelenekten geliyoruz. Dünyanın en bozuk, en doğru partilerinden birisiyiz. Siyasal partilerin tarihine baktığınızda, yüzlerce partinin kurulduğunu, ama bu partilerin çoğunun zaman ayakta olmadığını görürsünüz. Ama CHP, az daha 100 yıldır ayakta. Dünyanın bildirme bozuk, yeryüzü doğru partilerinden birisidir. Istifham şu; 100 yıldır CHP hangi için ayakta? Yanıtı dahi çok olağan. Çünkü bu partiyi kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bize çağcıl uygarlığı yakalama ve onu aşma görevi verdi. Çağcıl uygarlığı yakalama; bilimle, bilgiyle, birikimle peki. Içtimai fehamet anlayışının hangi olduğunu bilmekle peki. Tamam modern uygarlığı sönmek ne demektir? Bilgi ve yüksek kabiliyet inşasıyla peki. Zihayat arkadaşlarım; siyasetçiler, faziletkâr yeteneğin hangi olduğunu bilmezler.

“BILCÜMLE SAV, BU YÜZDE 1,5-2’LİK ÜSTÜN ZEKALARIN İYİ BİR EĞİTİMDEN GEÇİRİLMESİ VE ONLARIN TÜRKİYE’NİN BÜYÜMESİNE VE KALKINMASINA KATKIDA BULUNMALARINI SAĞLAMAKTIR”

Yüksek kabiliyet inşası… Seçme toplumun yüzdelik 1,5-2 yüksek zekalılarından oluştuğunu bilmenizi isterim. Temas toplumun hakeza benzeri artısı vardır. Bütün dava, bu yüzde 1,5-2’lik üstün zekaların bol tıpkısı eğitimden geçirilmesi ve onların Türkiye’nin büyümesine ve kalkınmasına katkıda bulunmalarını sağlamaktır. Gazi Mustafa Eksiksizlik Atatürk, çıkardığı tıpkı yasayla bu faik çaplı gailesiz evlatlarımızı o dönem mahdut dışına gönderdi. Matematikçiyi, fizikçiyi, sanatçıyı, her alandan insanları gönderdi ve onlar, Türkiye’nin çağdaşlaşmasına, üniversitelerde bilgi birikiminin oluşmasına şişman yardım verdiler.

“BİRBİRLERİYLE MÜTEKELLIM MAKİNALAR, YAPAY ZEKA…”

Deminden dünyada, ülkeler beyninde yüksek kabiliyet inşası kavgası vardır. İlk bunu keşfeden ve sunu metin şekilde uygulayıcı, İngiltere’dir. Dünyanın temas eliyle arz kâmil gençlerini getirdi ve o insanlar uran devrimini başlattılar. Silikon Vadisi ile Amerika, bu yetkiyi kabul etmek istedi ve Silikon Vadisi’ne, dünyanın seçkin tarafından yeryüzü yetenekli gençler oraya geldi. ve yıpranmamış tıpkısı dünyayı nesir ettiler, teknolojideki devrimle beraber. Uran 4.0 dediğimiz görüngü budur doğrusu. Birbirleriyle mütekellim makinalar, bireşimli zeka… Sizler, bu alanları bizden haddinden fazla elan bol varsaymak, aktarmak zorundasınız, şayet Türkiye’nin büyümesine ve kalkınmasına katkıda bulunacaksanız. CHP’li genç görünmek etmek, hep bunları mebzul tanımak demektir.

“BUGÜN ÇİN İLE AMERİKA ARASINDAKİ YARIŞIN EFDAL KABILIYET İNŞASI YARIŞI OLDUĞUNU SAKIN UNUTMAYIN”

Şayet İngiltere’de sentetik zeka 60 yıldır tartışılıyorsa aynı sivil cemiyet örgütünde ve tığ bunu bakir yeni tartışıyorsak bu, nazik ölçüde siyaset kurumunun dünyadaki gelişmelere gözünü kapatmasından kaynaklanmaktadır. O açıdan CHP’li olmak, özellikle CHP’li gailesiz başlamak, amiyane ayrımsız fenomen değildir. Tarihin size yüklediği aheste bire bir ağırbaşlılık var. Bugün Çin ile Amerika arasındaki yarışın faziletli kabiliyet inşası yarışı olduğunu zinhar unutmayın. Bizler, sunu anlaklı çocuklarımızı kaybediyoruz. Onlar, geleceklerini mikro dışında arıyorlar; el erki, hürriyet olmadığı amacıyla. Özgürlüğün ve demokrasinin olmadığı bire bir yerde konuşu büyümeyi da sosyal büyümeyi üstelik bilimde gelişmeyi bile asla sağlayamazsınız. Ayrımlı düşünmek kadar değerli bire bir şeyin olduğunu katiyen unutmayın. Farklı düşünmek serencam evre değerlidir, cenkleşmek değerlidir.

“CHP’Lİ CANLI KALKIŞMAK, AYNI ZAMANDA BELLİ BİR IŞ DERİNLİĞİNE SAHİP KALKMAK DEMEKTİR”

Geçen bir grup güre bacanak yanıma geldi. ‘Biz hepimiz bire bir şeyi düşünüyoruz’ deyince onlara şurası söyledim; ‘Siz, zamanı durdurmuşsunuz. Farklı düşünmeniz lazım; tartışmanız, konuşmanız geçişsiz, yıpranmamış ayrımsız gelecek ufku belirlemeniz lazım. O antlaşma siz, Türkiye’yi büyütürsünüz ve dünyayı sorgularsınız’ diye. Zımnında hayatı kaplamak değil, hayatı geliştirmek, büyütmek hepinizin ortak görevi. Bunu yarmak zorundasınız. CHP’li tüvana kalkışmak, aynı zamanda galiba aynı beyin derinliğine iyesi olmak demektir. Takkadak bugünü değil geleceği dahi inşa eden ve kuşkusuz inşa edeceğini bilen, araştıran, sorgulayan canli demektir. CHP’li tendürüst tutmak, yalınç benzeri özdek değildir.

“ASLA ONUN SÖZÜNÜ YARIDA SAKLAMAK, MÜNAKAŞA ETMEK, TARTIŞMAK GİBİ AMACINIZ OLMAMALI”

Kalın… Bittabi güçlük olacak. Halkla ilgiler, tabiatıyla çok heybetli. Gittiğim yerlerde genelde şunu söylerler, dümdüz vatandaşlarla konuştuğumda; ‘Efendim siz rastgele şeyi çokça dolgunca bildiğinizi sanıyorsunuz, elan tığ ağzımızı açmadan lafı ağzımıza tıkıyorsunuz. Ayrımsız bizi dinleseniz’ diyerek. Aynı düşündüm, haklılar. Tığ, bize sorununu, derdini ifham etmek talip kişiyi geçmiş sabırla itaat etmek zorundayız. Yanıtını biliyorsak birlikte sabırla uymak zorundayız. Katiyen onun sözünü yarıda kesmek, münakaşa etmek, atışmak kabilinden amacınız olmamalı. Dinleyeceksiniz şunun için; eğer tıpkı güç size gelip sorununu anlatıyorsa gerçekte çözüm arıyor bu emanet. Ağzınızdan çıkacak ilk kelime, dinledikten sonradan ‘Haklısın’ olmalı. ‘Ama tıpkısı birlikte beni dinleyebilir misin?’ ve sizi dinleyecektir, çünkü siz ona konuşurken, hatta sizi eleştirirken ‘Haklısınız’ dediniz. Eleştiriden korkmamanız lazım. Eleştirinin çok zer bire bir yöntem olduğunu üstelik bilmeniz lazım. İnsanlar sizi eleştirebilirler, ihtimal doğru belki nahak. Kavgadan uzak duracaksınız. O nedenle CHP’li tüvana görünmek, bayağı tıpkısı olay değildir.

“SİZ UMUDU BÜYÜTEN KİŞİLERSİNİZ. UMUDU IZAM ETMEK ZORUNDASINIZ, ZIRA SİZLER GELECEĞİ İNŞA GITMEK İÇİN YOLA ÇIKAN KİŞİLERSİNİZ”

Burada, hocalarınız geliyorlar, iyice şeyler anlatıyorlar size. Belki politikada bir zaman yaşadıkları, anılarını sizlerle paylaşıyorlar, ben bile onların aynı kısmını giderek dinlerim. Hayatın güzelliği bittabi az buçuk birlikte espriye bağlıdır. Şaka etmeyi, nükte yapmayı zinhar unutmayın. Güler yüzlü olmayı sakın unutmayın ve asla meyus olmayın. Fütur, bizim kitabımızda yazmaz. Milli Kurtuluş Savaşı sunma tahakküm koşullarda verilmiştir ve tek kimesne umutsuzluğa kapılmamıştır. O nedenle ‘Gravite var, tweet de atamıyoruz, çok meyus tıpkı müstevi var, umutsuzluğa kapıldım’… Cümle kapılabilir, amma CHP’li gençlerin umutsuzluğa kapılmaya hakları ve yetkileri yoktur. Siz, umudu büyüten kişilersiniz. Umudu şişirmek zorundasınız, zira sizler geleceği kurmak için yola çıkan kişilersiniz. CHP’lilerin seçkin birisinin bir tane tek görevi, mıhlı ve insicamlı tıpkısı geleceği mensur etmektir. Siz, geleceği mensur edeceksiniz. Demokratik yollarla geleceği düz yazı edeceğiz. Demokrasiden asla ve asla edim vermeyeceğiz.

“ACUN SİYASET TARİHİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ GENÇLERİNİN OTORİTER BİR YÖNETİMİ DEMOKRATİK YOLLARLA DEĞİŞTİRDİKLERİNİ GÖRECEK VE TARİH BUNLARI YAZACAKTIR”

Etki kurabilirler, şiddet uygulayabilirler ama unutmayın; sabırla, umutla, sağlıklı ve insicamlı adımlarla sunturlu tıpkı geleceği bütün beraber mensur edebiliriz. Önümüzde seçimler olacak. Benzeri; zinhar ola ki ‘Sandığa gitmesek de olur, bugün az buçuk işlerim vardır’, asla demeyeceğiz. Demeyeceğiz, dedirtmeyeceğiz üstelik. Herkesin kararlılıkla sandığa gitmesini isteyeceğiz. Hatalı hatırlamıyorsam 6-6,5 milyon gailesiz, sandığa gidip ilk defa oy kullanacak. Alışılmamış bir husus. Geçmiş seçimlerde cümle bir partiye oy verse da 6-6,5 milyon zihayat, ilk defa sandığa gidip demokrasiden yana görüş kullandığında Türkiye’nin tarihini değiştirecek. Önünüzde olağanüstü tıpkısı görüngü var, acun siyaset tarihine bırakacağınız pir tıpkısı miras var. Otoriteli ayrımsız yönetimi demokratik yöntemlerle sandığa anbean değiştireceksiniz. ve dünya siyaset tarihi, Türkiye Cumhuriyeti gençlerinin otoriter tıpkısı yönetimi demokratik yollarla değiştirdiklerini görecek ve tarih bunları yazacaktır.

“EVET KAYITLARI ALDIRACAĞIZ SANDIĞA GÖTÜRECEĞİZ YAHUT GÖNDERECEĞİZ, GİDİP GÖRÜŞ KULLANACAKLAR”

Ihtimal bunun farkında değilsiniz, kullandığınız baziçe zer değerinde olduğunu bilmiyorsunuz, ihtimal kavrayamıyor bütün gençlerimiz. Amma sandığa gidip oy kullandığınızda, tıkanan bilcümle demokratik kanalların baştan açılmasını sağlayıcı ayrımsız okkalı adına ortaya çıkacaksınız. Bu, sizin amacıyla hangi kadar değerli bilmiyorum ama Türkiye Cumhuriyeti devletinin geleceği ve bekası üzere akıbet kademe kızıl. Intihabat ihtimal üniversitelerin zahir olduğu tıpkısı dönemde olacak. Öğrencilerin ikametgahlarının buldukları yerle öğrenim gördükleri kentler arasında farklar tür. Orada size elan iri tıpkı fariza düşüyor. O gençlerin sandığa gidip oy kullanmalarını sağlamanın yolunu ve yöntemini bulacaksınız. Gerekirse biz hepimiz, CHP olarak seferber olacağız. ya kayıtları aldıracağız sandığa götüreceğiz veya göndereceğiz, gidip oy kullanacaklar.

BASKI SIRADAN BİR MADDE DEĞİLDİR”

Sıkıntı bayağı bire bir molekül değildir, sorumluluğu kabul etmek de bayağı tıpkısı molekül değildir. Yüklülük fehmetmek, esasen ‘ego sorunu çözeceğim’ diye yola yıkmaktır. Ters halde yük hissetmezsiniz. ‘Ben sorumluyum’ dediğiniz andan itibaren, ‘Var olan sorunları fasletmek için ego yola çıktım; kararlılıkla, azimle yola çıktım ve tek şey beni yolumdan döndüremez’ ilkesiyle yola geçmek demektir. O nedenle sıkıntı hissediyorsunuz, bu masanın etrafında olmanız de bunu gösteriyor. Ama bu sorumluluğu gayrı tüvana arkadaşlarınızı dahi hissettireceksiniz.

“İNANÇ, KİMLİK, YAŞAM TARZI ÜZERİNDEN KATIYEN VE KATIYEN SİYASET YAPMAYACAKSINIZ”

İnanç, kimlik, yaşam tarzı üzerinden katiyen ve katiyen siyaset yapmayacaksınız. Bu üç kayran, siyasete sınırlanmış alandır demokrasilerde. Çünkü herkesin kimliğine, inancına, yaşam tarzına imtina etmek duyacağız. Bizim politika alanımız, Türkiye’yi büyültmek, tek çocuğun yatağa açgözlü girmediği tıpkısı Türkiye’yi dayamak; toplumsal devleti, toplumsal demokrasiyi dayamak, beyin özgürlüğünün önündeki bilcümle engelleri yolmak. Siyasa alanımız, hapishanelerde haksız yere çürüyen insanların özgürlüğünü tedarik etmek amacıyla yola çıkmak, demokrasiyi baştan inşa etmek, devlette liyakati sağlamak, yargının bağımsız olmasını uydurmak. Yani yargıcın, hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatine bakarak karar vermesini seçmek. Kanunuesasi anca der; ‘ Hakim, kanunlara göre, hukukun üstünlüğüne, vicdani kanaatine bakarak değişmeyen verir’ diyor. Nedeniyle siyasa alanımız, ensiz tıpkı alana, toplumu ayrıştıran, yarıcı aynı alana hapsedilemez.

“SOSYAL DEVLETİN DE HANGI OLDUĞUNU HADDINDEN FAZLA İYİ BİLMENİZ LAZIM”

Şundan dahi tehlikesiz olmanızı isterim; dünyanın gittiği öğün, toplumsal demokrasidir. Ki hangi derse desin, devletin demokrat olması ve içtimai olması geçişsiz. Toplumsal devletin üstelik hangi olduğunu çok mebzul bilmeniz lazım. Sosyal devlet; fakirin, fukaranın birlikte olan büyüklük demektir, gelir dağılımı oldukça stabil işleyen izzet demektir. Toplumsal izzet, bireyin sosyalleşmesi ve bol tıpkı terbiye alması üzere uğraş eden ihtişam demektir, çabalama harcayan ihtişam demektir. Eğer bugün esmer parçası adına Konya’dan yoz olan Hollanda, Türkiye Cumhuriyeti devletinden haddinden fazla daha çok tarım ürünü ihraç ediyorsa oturup hepimizin düşünmesi geçişsiz ve siyasa kurumunun Türkiye’yi nereye getirdiğini görmesi lazım.

KİMSEYİ DÜŞÜNCESİNDEN ÖTÜRÜ KATIYEN SUÇLAMAMALIYIZ”

Herkesin inancına hürmetkâr olacaksınız, herkesin. belediye başkanı arkadaşlarıma söyledim; bulunduğunuz beldelerde, yönettiğiniz beldelerde cami mi var, cemevi mi var, sinagog mı var, kilise mi var; hangi varsa, insanlar Allah’a nerede tapınmak istiyorsa orayı tertemiz yapacaksınız, insanlar gidip ibadetlerini yapacak. Siyasetin konusu o değil, Allah’la kulun arasına hiç kimsenin duhul hakkı ve yetkisi yoktur. Yaşam tarzına saygı duyacağız. Bizim ana hedefimiz, tüvana insanların medenileşmiş bir dünyada yaşayabilecekleri ortamı sağlamaktır. Onun istediği kabil düşünmesi, düşüncesini hayata eylemek amacıyla demokratik yollarla ceht harcaması, bizim hedeflerimizden birisi olacaktır. Kimseyi düşüncesinden ötürü asla suçlamamalıyız. Hırçın halde biz ‘Demokratız’ dediğimiz andan itibaren bilcümle inanç yerle aynı peki. Zira demokrat değiliz, değişik düşündü diye insanları suçladığımızda.

“VEREMEDİK BU COĞRAFYANIN HAKKINI”

Bu çerçevede işinizin görgüsüz olmadığını biliyorum, Türkiye’nin bugünkü koşullarında amma yüce olan kolayı başarmak değil, makro olan zoru başarmaktır. Tarihe rütbe düşmenin yolu, zoru başararak tarihe tabaka düşmektir. O devir bunun benzeri anlamı oluyor. CHP’li koyulmak, o açıdan amiyane bir görüngü değildir. Eğer bu kimliği üstlendiyseniz bu kimliğin gereğini yapacaksınız. Ayrımsız ahit CHP’li girmek emretmek, fedakar görünmek demektir. Bireysel çıkar takiben koşmamak demektir, toplumun çıkarlarını savunmaktır. Gençlerimiz var, çocuklarımız var, yaşlılarımız, engellilerimiz var; güzelce aynı coğrafyada yaşıyoruz amma bu coğrafyanın hakkını veremiyoruz. Veremedik bu coğrafyanın hakkını.

“BARIŞ KADAR DEĞERLİ BİR MADDE YOKTUR”

CHP’li doğmak, aut politikayı gani derk etmek demektir. Gazi Mustafa Kemal, savaş meydanlarından bundan sonra, bütün hayatı çekişme meydanlarında geçti amma barışın hangi büyüklüğünde değerli olduğun ona savaşlar öğretti. Çünkü savaşlarda bütün acıları gördü, gözyaşını gördü. O sebep ‘Yurtta hazar, dünyada barış’ dedi. Zira barış kadar değerli aynı öz yoktur. Bu kavramın içini boşaltmayacağız, mecmu tersine bu kavramın içini tarihî birikimimizle beraber dolduracağız. Barış, ne büyüklüğünde iyice tıpkı sözcük; çocuklarımıza hazar ismini veriyoruz. Kavgadan uzak amma kuma düşünerek, tartışarak yeni şeyler kurmak, ancak hazar süresince olabiliyor.

“SONUCU BELİRLEYECEK OLAN SİZSİNİZ”

Hepinizin tarihi görevi var; çalışacaksınız, akıl üreteceksiniz, paylaşacaksınız ve fena hâlde şeyler olacak Türkiye’birlikte. Buna istekle inanıyorum. Sonucu belirleyecek olan sizsiniz, demokratik standartları belirleyecek olan sizsiniz. Bizler, bunun tepede çalışmalarını yapıyoruz. Şeş önder aynı aradayız, birlikte demokrasiyi yapmak üzere savaş ediyoruz. Bu mücadelemiz, Türkiye’nin güzelliği, sizler amacıyla, evlatlarımız için, daha güzelce aynı Türkiye için. Bunun mücadelesini veriyoruz. epilog; zinhar umutsuzluğa kapılmayın. Böyle benzeri şey benim kitabımda yok, sizin de kitabınızda bulunmayan. Sizin hayalleriniz, bizim hedefimiz olacak. Manzara kurmayı sakın unutmayın. İnsan, hayal ettiği müddetçe yaşar.

“ÇALIŞIN, ÜRETİN, TARTIŞIN KENDİ ARANIZDA KAVGADAN UZAK AMMA TÜRKİYE’Yİ YENİDEN İNŞA GELMEK ÜZERINE ÇABA HARCAYIN”

Eğitimin anne felsefesi, fena hâlde ayrımsız gelecek bina etmek açısından manzara kurmaktır, düşkünlük duygusunu büyütmektir. Zül duygusunu büyütmeyen bir eğitim, yetişek değildir esasen. Düşkünlük duygusunu büyüttüğünüz devir, o devir o eğitimin ne kadar muvaffakiyetli olduğunu göreceksiniz. Yıpranmamış meraklar, bakir icatlar çıkaracaktır. Hangi diyor birileri; ‘Yıpranmamış icat çıkarma’ diyorlar. Parçalanmamış bilakis, gelişigüzel biriniz bakir icatlar, kullanılmamış hayaller peşinde olun. O hayalleri gerçekleştirmek de elbette hepimizin kuma görevi olmalı. Size samimi başarılar diliyorum. Çalışın, üretin, tartışın özlük aranızda kavgadan ırak ama Türkiye’yi baştan kurmak konusunda çabalama harcayın.

“BİR YÜZYILDA HANGI OLDU, ÖNÜMÜZDEKİ YÜZYILDA NELER YAPACAĞIZ”

Önümüzdeki yüzyıl Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı. Tığ, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında, İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’ni yayınladık. Bizim yöntem tarihimizin, yani Türkiye politika tarihinin çok muhteşem ayrımsız belgesidir. Tıpkısı yüzyılda ne oldu, önümüzdeki yüzyılda neler yapacağız? Esas hikmet oradadır, bütün politikanızı o anne felsefe üstüne mensur edeceksiniz. Orada el erki, marifet, sosyal hazar, Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı var. Ortadoğu’üstelik kanın akmamasını yolu, yöntemi var. Hep bunların topu, önümüzdeki yüzyılda hedeflediğimiz, asıl kurallar. Düşünün, bir parti ayrımsız yüzyılın hesabını yapıyor amma ikinci yüzyıla tedarik yapıyor, bunu bizim dışımızda yapan başka tıpkı siyasi parti de yok. Çünkü bizim tarihsel birikimimiz, sonraki yüzyıla tedarik yapmamız kadar bize bilgelik veriyor. Tığ, bu bilgiden, bu tarihî birikimden yararlanıp İkinci Yüzyıla Davet Beyannamesi’ni hazırladık.”

Share: