Konya’dahi zirai makina yapım eden bir firma, ticari üretimini durdurarak, depremzedelerin barınabilmesi için konteyner ev yapımına başladı.
Kentte 3. Birleştirme Endüstri Bölgesi’nde elektrik gösteren firmanın umumi heyet başkanı Bekir Türkmen, Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremlerin ikinci gününde, bölgedekiler üzere konteyner karı teksir kararı aldı.
Şu asıl kadar üzerinde “Mehabetli Türk milletine ödül olsun” yazılı 50 konteyner familya üretilen firmada, 300’ü fazla personelle sarsıntı bölgesinde evsiz artan vatandaşların barınma sorununa yüklenmek üzere aralıksız çalışılıyor.
Türkmen, AA muhabirine, depremlerin arkası sıra aceleci akıntı etmeleri gerektiğini ayırt ettiklerini söyledi.
Zelzele bölgesindeki bildirme önemli sorunun barınma olduğunu düşündüklerini nâkil Türkmen, “Tığ tarım makinaları üreten bire bir fabrikayız. Ama bu sıkı günde konteyner ev üretmemizin muhteşem olduğunu, bizim istikbalimiz olan çocuklarımızı soğuktan korumamız, hamam tıpkısı yuvaya kavuşturmamız gerektiğinin farkına vardık.” dedi.
Konteyner evlerin içine anne gerekseme malzemesi da bırakıldı
Türkmen, ticari üretimi durdurarak, konteyner evler üzere vacip olan malzemeleri satın aldıktan sonraları üretime başladıklarını dile getirdi.
Bütün çalışanların bu işe rağbet verdiğine değinen Türkmen, “Ürettiğimiz konteynerlerin ilk bölümünü Malatya’ya gönderdik, elan sonraları Hatay’a göndermeye başladık. Konteyner evler 18 metre kare kadar. İçine 8 kişinin barınabileceği yataklı ranzalar, battaniye, hemayar, yastık, nevresim takımı, nakit deterjan ile dallar için oyuncak, defter, tip kabilinden ürünleri bıraktık.” ifadesini kullandı.
“Benzeri kuruş beklentimiz bulunmayan”
Türkmen, iyilikçi benzeri hareket insanının da uran bölgesinde mevcut 5 bin metrekarelik mecbur aynı üretim yerini, konteyner üretimine devam edebilmeleri için kendilerine tahsis ettiğini bildirdi.
Üretilen taşımalık evlerin AFAD tarafından bölgeye ulaştırıldığını vurgulayan Türkmen, şunları kaydetti:
“İmkanlar el verdikçe üretime beklemek istiyoruz. Bizim bundan aynı kuruş beklentimiz yok. Yani tığ konteyner satmıyoruz. Zaman depremin dokuzuncu haset. İlk günkü saklık halini doğrudan bırakmamamız geçişsiz. Biz depremzedeleri sahiplenmezsek, onların ihtiyacını karşılamazsak olamaz. Orada cıvıl cıvıl bütün vatandaşlarımızın arkasında duracağız. Kâfi kim oraları ayrılma etmesinler.”
