Hareket bölgesindeki şirketler OHAL kapsamında himaye altında

Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremler sonrası alına bölgesel OHAL kararıyla ekonominin işlemesiyle için şirketler esirgeme altında alındı. OHAL kapsamında parçalanmamış icra takipleri durdurulurken 6 Küçük Ay-6 April 2023 tarihleri beyninde icradan yapılacak satışlar bile gerçekleşmeyecek.

Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerden bilahare alınan 3 aylık OHAL kararını içeren Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Resmi Gazete’üstelik yayınlandı. Bu kararname ile depremin minval üssü ve etkilenen yer illerde şiddet alanında uygulamaya konulan maddeleri değerlendiren Avukat Arabulucu Imge Takatli, şirketlerin OHAL kapsamında koruma altına alındığı söyledi. Takatli, “Kararname ile sadece vatandaşlarımız değil, hukuksal kişi olan şirketler de koruma altındadır” diyerek “Bölgedeki şirketlerin depremin etkisinden kurtulması amacıyla zamana ihtiyacı var. Tesislerdeki uymazlık yanı sıra, makro benzeri gelişim gücü kaybı mevcuttur. Kezalik işletmelerin mıhlı çalışması üzere lüzumlu olan enfrastrüktür de halihazırda büyük oranda yoktur. Kararname bu haliyle hoppadak vatandaşlar için değil, tüzel eşhas için üstelik uygulanan. Şirketleri de insanlar yönetir. İnsanların el halinde, şirketlerin ve farklı tüzel kişilerin zorda olması normaldir. Kararname ile 10 kentimizde tecim sicile mukayyet şirketlerimiz dulda altına alınmıştır” dedi.

Yer Sarsıntısı zımnında OHAL ilan edilen bölgede alınan yargısal tedbirlerle ilgilendiren bilgelik veren Takatli, “Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Resmi Gazete’da yayınlandı. Şimdilerde sarsıntı bölgesinde kamu düzeninin sağlanması gerekiyor. Evgin yargısal ihtiyaçların karşılanması, olası türe kayıplarının engellenmesi kararnamenin gayesidir, denilebilir” ifadelerini kullandı.

Yargısal süreler 2 kamer süre amacıyla durmuştur

Hukukta, kanunda belirtilen müddet süresince muamele yapılmaz ise hak kaybı yaşanacağını vurgulayan Dayanabilen, “O doğruluk bir elan kullanılamaz. Söz Gelişi benzeri ünsiyet davasına kural namına 2 hafta ortamında karşılık verilmezse, davaya yanıt hakkı kaybedilir. Deprem şartlarında insanlarımızın bu sürelere uyması beklenemez. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi durumunda bire bir düzenlemedir. Suratsız durumda, itiraz edemeyen itiraz hakkını, temyiz edemeyen temyiz hakkını kaybederdi. Kararname 11 Şubat’ta yürürlüğe girmesine karşın, sürelerin 6 Küçük Ay’tan itibaren durdurulması da isabetlidir” şeklinde konuştu.

Arabuluculuk toplantısı üzere belirlenen süreler dahi durmuştur

Bölgede 3 ay süre ile arabuluculuk toplantılarının bile yapılmayacağını anlatan Mukavemetli “İşçi-işveren davaları, tüketici davaları, algı/ödence talepli ticari davalar de dava öncesinde arabuluculuk toplantısı yapılması gerekmektedir. Bu süreler arabuluculukta yeryüzü çok 4 veya 8 haftadır. Bu toplantıya katılmayan taraf davasını ilerde kazansa üstelik, anlık masrafları ve avukatlık ücretlerini ödemeye muhatap kalabilmektedir. Bu nedenle arabuluculuk toplantısına katılmamanın oluşturabileceği adalet kaybı riski da ayn önüne alınmıştır. Arabuluculuk yönüyle bile belirlenen süreler durmuştur” ifadelerini kullandı.

Tüm yürütme takipleri durdu

Avukat Imge Dayanıklı söz konusu kararname ile yapılacakları şöyle anlattı:

“Kararname ile tekmil icra işlemleri, ihtiyati haciz karışma durdurulmuştur. Bulunan yürütme takip dosyalarında muamelat yapılamayacaktır. Bakir icra takipleri başlatılamayacaktır. İstisnası geçimlik alacaklarıdır.

İcra satışları ertelenecektir

İcradan yapılacak bire bir as zelzele haset ile 6 April 2023 tarihleri arasına balya geliyorsa, as gerçekleşmeyecektir. Satış bu tarihten sonra apayrı benzeri güne bırakılacaktır. Böylece bey yoluyla kıygınlık oluşması yanı sıra, satışın birlikte kazançlı yerine elan eli nimetli yapılabilmesi ve depremzede borçlunun da bu eş sürecine dahil olmasına imkan mevdu olacaktır.

Kararname kapsamı 10 kentimizi anne alsa üstelik, 10 ili aşmaktadır.

Kararname depremin yaşandığı 10 ilde yerleşik olan, bu illerde resmi yerleşme yeri namına ikamet eden mecmu vatandaşlarımızı açıkça kapsamaktadır. Bunun yanı sıra, bu illerimizde beledi olmasa birlikte 06 Küçük Ay haset bu illerimizde bulunan vatandaşlarımız bile kararname kapsamında korunmaktadır. Söz Gelişi; iskân yeri İzmir olsa da, 06 Küçük Ay sarsıntı günü yer sarsıntısı yaşanan 10 ilimizden rastgele birinde olan vatandaşlarımız birlikte depremden müteessir, kötülük görmüştür. Bu vatandaşlarımız da kararname kapsamındaki hukuki korumadan faydalanırlar.”

“Avukatlar dahi hukuki korumadan faydalanmaktadır”

Depremin yaşandığı 10 ilden rastgele birinin barosuna mukayyet olan avukatlar ile vatandaşlar amacıyla muteber olduğu üzere, depremin yaşandığı çağ bu 10 ilde herhangi birinde bulunan avukatların da, hiçbir husus olmamışçasına avukatlık hizmetine devam etmesinin beklenemeyeceğinin altını çizen Stabil, “Yer Sarsıntısı bölgesinde vatandaşlarımızın vekilleri olan birçok avukat meslektaşımız maalesef emrihak etmiştir. yahut bedenleri, dirim alanları zarar görmüştür. Evini, işyerini, ofisini kaybeden haddinden fazla sayıda meslektaşımız bulunmaktadır. Bu şartlarda avukatlar de kararname kapsamında esirgeme altındadır. Bu düzenleme ile vatandaşın adalet kaybı birlikte engellenmektedir. Kararnamedeki tasavvur bölgedeki mağduriyeti çekmek olmakla, bu bölgedeki vatandaş ve avukatlar eğer şartları halk veriyorsa değişik bölgelerdeki alacakları ve doğruluk iddiaları üzere yasal işlemleri yürütebilecektir” dedi.

Deprem arkası sıra hâkimiyet alanında yapılması gereken ayrıksı konular

Dayanıklı, deprem ardından şiddet alanında yapılması gereken diğer konuları şu şekilde sıraladı:

“Bölgedeki hasar tespiti, kanıt tespiti gibi hasımsız işlerde avukatlık vekaleti aranmaksızın avukatlar özel yasanın da verdiği imkanla türel işleri izleme edebilir. Vatandaş bu konuda bilgilendirilmelidir.

Bölgedeki tamam vatandaşların adli yardım talepleri melfuf bilgelik – belge talebi olmaksızın müspet karşılanmalıdır.

Bölgedeki vatandaşın ve/yahut avukatın 2 kamer müddet ile cümle kulp beyanları akseptans edilmelidir.

Bölgede yargısal ayrımsız aşama amacıyla gelişigüzel vesile beyanı, bahane belgesi olmasa de depremin olumsuz etkisinin Türkiye genelinde oluşturduğu levha dikkate alınarak, mahkemelerce mağdurlara katma mağdurluk ihtimali oluşturmamak üzere hassas davranılmalıdır. Adalet kaybı yaşatmamak üzere duruşmalara kulp sunulmaması halinde de, durumun deprem ile bağı olabileceği gözetilerek sunma beş altı 2 kamer süre ile hususiyet davalarının düşmesine cevaz olunmamalıdır.

Avukatlar de mesleki olgunluklarına değer benzeri büyüklenme göstererek, meslek töre bilimi kuralları ve dayanışma yerine, yer sarsıntısı yaşanan illerin birlikte ötesinde bu sürede mutluluk genelinde karşı canip duruşmada bulunmasa dahi davanın düşmesini irade etmemelidir. Davayı takip ettiklerini, karşı tarafın mazur sayılmasını ve duruşmanın 6 April 2023 sonrasına ertelenmesini talep ettikleri beyanında bulunmalıdır.

Bölgede hararetli ve yakınları bölgede olan fakat adli kontrol dolayısıyla bambaşka tıpkı ilde yatmak zorunda küsurat adli arama kapsamındaki kişilerin adli kontrolleri yurtdışı depar yasağı kadar ayrımsız hale dönüştürülmelidir. Mutluluk zarfında adli arama kararları dolayısıyla gezi kısıtlaması bildirme asgari düzeye indirilmelidir.

Bölgedeki bilge ve savcıların, uygulama himaye memurlarının, tür personellerinin insan olduğu ve bölgedeki kamu vatandaşlarımız üzere ruh bilimsel kendisine baskı olmasının normal olduğu gözetilerek, bölgeye yeter ilişik Bilgili – Cumhuriyet Savcısı- İnfaz Siper Memuru- Çeşit Memuru görevlendirilmelidir.” – İSTANBUL

Share: