MUSTAFA BECERIKLI
Terbiye- İş Sinop Şube Başkanı Izzet Şahbenderoğlu, “Bugün Gazi Mustafa Eksiksizlik Atatürk’e kafa muallimlik unvanı verildiği dolaşma olan 24 Son Teşrin. Bizim üzere şişman benzeri gururun haset. Biz tabi zaman da gururumuzu yaşıyoruz fakat maalesef sevincimizi öz kişi haklarımız noktasında yaşayamıyoruz. Öğretmenlerimizin birçok sorunları var” dedi.
Terbiye- İş Sinop Yazıhane Başkanı Oran Şahbenderoğlu 24 Kasım Öğretmenler Gününü ekşimsi geçirdiklerini belirtti. Şahbenderoğlu, “Öğretmenlerimiz henüz iyi şartlarda işlemek istiyor. Doğruluk ettikleri emeklerin karşılığı olan ücretler ahzetmek istiyor çünkü biliyoruz ki bir nice öğretmenimiz bugün yumruk şerait altında çalışıyor. Bir Nice maddi açıdan teessürat yaşıyor. Yüreklilik kartı borçlarıyla temaşa etmek durumuyla kalıyor. Geçimlerini temin edebilmek amacıyla çocuklarına belki bile servet gönderebilmek amacıyla ekleme işlerde çalışmak zorunda kalıyor” ifadelerini kullandı.
“SAYGINLIKLARINI KAYBETTİKLERİNİ DÜŞÜNÜYORLAR”
Mehabet Şahbenderoğlu şunları söyledi:
“Zaman Gazi Mustafa Eksiksizlik Atatürk’e kafa öğretmenlik unvanı verildiği dolaşma olan 24 Teşrinisani. Bizim için iri aynı gururun haset. Tığ tabi zaman da gururumuzu yaşıyoruz fakat maatteessüf sevincimizi kendi erkek haklarımız noktasında yaşayamıyoruz. Öğretmenlerimizin birçok sorunları var. Bu mesail noktasında da öğretmenlerimizin asıl sorunları maalesef kendi bakanlığımız yoluyla dinlenmiyor. Bize dayatılan bire bir bando muallimlik meslek kanunu adı altında ucube tıpkı yasa ile cebin karşıyayız. Buna cebin mücadelemiz sürüyor, sürecek çünkü biz bunu öğretmenlere iri aynı saygısızlık yerine görüyoruz. Bu şekilde değerlendiriyoruz. Öğretmenlerimizin, okullarımızın, terbiye yuvalarımızın, öğrencilerimizin, velilerimizin tıpkı haddinden fazla sıkıntıları var. Bunların biz öğretmenlerle bu arada Milli Eğitim Bakanlığının bir araya gelip bu konuların konuşulmasını istiyoruz. Bunların değerlendirilmesini istiyoruz. Öğretmenlerimiz maatteessüf bakanlığımızın kavisli durumu yüzünden mesleklerinde saygınlıklarını kaybediyor. Bunu herhangi bir seferinde dile getiriyoruz. Öğretmenlerimiz elan iyi şartlarda harıldamak istiyor. Hak ettikleri emeklerin karşılığı olan ücretler almak istiyor zira biliyoruz ki bir nice öğretmenimiz zaman print şartlar altında çalışıyor. Birçok maddesel açıdan teessürat yaşıyor. Emniyet kartı borçlarıyla beslemek durumuyla kalıyor. Geçimlerini gerçekleştirme edebilmek için çocuklarına belki üstelik servet gönderebilmek amacıyla ek işlerde hizmet etmek zorunda kalıyor. Zımnında ekonomik teessürat bizi aynı ahit birlikte tabi öğretmenlerimizin görüşü bile yaptığımız anketlerde bu şekilde. Öğretmenlerimiz gani ücret alamadıkları için sosyete noktasında dahi saygınlıklarını bu açıdan kaybettiklerini düşünüyorlar.
“MAALESEF MUTSUZUZ”
Mutsuzuz. Maatteessüf mutsuzuz. Bunu ifade etmek iyice değil amma hoşur bütün yersiz sözler. Bugün öğretmenleri öven birtakım sözler söyleniyor konuşuluyor amma maalesef biz cins manada bahtiyar değiliz. İnsanlarımızın ve eğitimimizin bu yaşadığı teessürat, endişeler maatteessüf bizi mutlu etmekten haddinden fazla uzaklaştırıyor. Tığ topluluk bahtiyar olduğu ant mutluyuz. Öğrencilerimiz mutlu olduğu ant mutluyuz. Dolayısıyla biz eğitimimizin haddinden fazla daha evire çevire seviyelere gelebileceğine dair inancımız herhangi bir antlaşma var. Ama bu duyguyu zaman yaşayamıyoruz maatteessüf.”
