Mut Partisi Genel Başbuğ Yardımcısı Bayat: “Kıpırdak Tıpkı Türkiye Kurmak Zorundayız”

Fen: ÇAĞATAN AKYOL – Almaç: ELEZER KARAKULOĞLU

Kut Partisi (SP) Umumi Komutan Yardımcısı Yılmaz Bayat, Müstakil Us Hareketi’nin Genel Yerleşmiş’nda; “Tarihte olduğumuz kabil öncü niteliğimizi, öncü gücümüzü ortaya koymamız lazım. Bizim üzere birçok büyüklük var bu durumdan ayrılmak isteyen. Elhak İstiklal Savaşı’nı yaparak üstelik biz birçok ülkeye liderlik etmedik mi? Onlara kat göstermedik mi? Dolayısıyla bizim bakir aynı görevimiz daha başlıyor. Diri tıpkısı Türkiye yapmak zorundayız” dedi.

Özgür Beyin Hareketi’nin Umumi Oturmuş, İstanbul’un Bakırköy ilçesindeki Cem Karaca Firez Merkezi’nde bugün yapıldı. Kurula CHP Genel Başkanı Eksiksizlik Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Umumi Başkanı Ahmet Davutoğlu, SP Umumi Başkan Yardımcısı Yılmayan Günü Geçmiş, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, politikacı Yaşar Okuyan ile milletvekilleri ve gayrı siyasal parti temsilcileri dahi katıldı.

Burada mütekellim SP’li Günü Geçmiş, yurttaşların özgür benzeri büyüklük kurulmasını rica ettiklerini dile getirerek şöyle konuştu:

“YENİ BİR ANLAYIŞA, BAKIŞA İHTİYAÇ VAR: Demin tekrardan gelseler ne yapacaklar? Filhakika bu duruma isteyerek mi getirdiniz, düşünülerek mi getirdiniz? Müfit, bilmediğiniz amacıyla, tecrübeniz olmadığı için bu duruma getirdiniz. Bu durumdan kurtarmanız da gibi değil. Zımnında yıpranmamış tıpkısı anlayışa, eskimemiş benzeri bakışa ihtiyaç var. Bizim insanımızın tembel olması, açgözlü olması türlü değil; eğer tığ bol çalışırsak, çaba gösterirsek. Bin almanak oran geleneği olan, yüzlerce yıl İslam alemine önderlik etmiş nazik tıpkı medeniyetin ve inancın çocuklarıyız. Biz, Avrupa Birliği’nin arkasından koşamayız. Adamlar doğrusu bizi kabul etmek bile istemiyorlar. Diyorlar kim, ‘Siz farklı ayrımsız düşünceye sahipsiniz. Tığ sizi almak istemiyoruz.’ Tığ öncü aynı budun olmak durumundayız. Tarihte olduğumuz kabil avangart niteliğimizi, öncü gücümüzü ortaya koymamız lazım. Bizim kabil birçok devlet var bu durumdan ayrılmak isteyen. Elhak İstiklal Savaşı’nı yaparak de tığ bir nice ülkeye önderlik etmedik mi? Onlara kez göstermedik mi? Zımnında bizim kullanılmamış ayrımsız görevimiz henüz başlıyor. Ateş Parçası ayrımsız Türkiye yapmak zorundayız.

HEP BİRLİKTE BU ÜLKENİN SAHİBİYİZ: Çatışan, bölüşen, cenk süresince olan bire bir ülkenin aktif olması türlü değil. Hepimizin dedeleri Çanakkale’de martir düştü. Hepimizin dedeleri bu ülke kurulsun, müstakil ayrımsız devlet olsun diye niteleyerek birey verdiler, çağ verdiler. Ben hakeza düşünüyorum, sen hakeza düşünüyorsun. Elbette bizi uzun yıllar kutuplaştırıp ayrıştırmayla çatıştırdılar. Zira bizim potansiyelimizi aut güçler biliyor. Bu ülkenin potansiyelini biliyorlar. Bu ülkenin potansiyelinin ortaya çıkmaması amacıyla bizi çatıştırdılar, tokuşturdular. Bilcümle gelişigüzel bu ülkenin sahibiyiz. O antlaşma ne yapmamız geçişsiz? Haklarını gözeterek birbirimize korku duyarak, ayrımsız ve beraber olarak ülkenin kalkınması, gelişmesi amacıyla bütün alay malay çalma dökmemiz, bilcümle birlikte çalışmamız, düzentileme vermemiz gerekiyor kim tıpkı ve beraber tıpkı Türkiye’yi oluşturalım. Ayrıştırmak bu ülkeye yapılacak yeryüzü iri kötülüktür. Kutuplara yarmak, ondan sonraları de bunlar birbiriyle çarpıştırmak bu ülkeye yapılacak yeryüzü balaban kötülüktür.”

Tıpkısı köşe yazısı anlatarak sözlerine bitmeme fail Günü Geçmiş, şunları söyledi:

“ÜNİVERSİTELERİ SEFERBER ETMELİYİZ: Bizim insanımızın cebinde parası olacak ki başı sert, alnı meydanda gezebilsin. Böylesine bir ülkede tığ insanımızı aç yıldızlı bırakırsak elbet işlek bire bir sosyete olacağız? Onun üzere birbirimizi ötekileştirmeden, birbirimizi ayrıştırmadan ülkenin birliği ve beraberliği amacıyla çalışmamız gerekiyor. Biz bilgi ve teknoloji üretemezsek bu mütekâmil dediğimiz ülkelerle kuşkusuz sarrafiye edeceğiz? Pekâlâ kalkınacağız? Dolayısıyla bizim bilgelik, teknoloji üreten benzeri celal haline dönüşmemiz lazım. Onun üzere üniversitelerimizi bu aha seferber etmemiz gerekiyor. Üniversitelerimiz sadece icazetname dağıtan çığır okulları değil, tıpkısı zamanda ülkenin kalkınması, gelişmesi üzere seferber olan kurumlarımız olması lazım. Yani terbiye sistemimizin yeni baştan düzeltilmesi gerekiyor kim tığ hikmet ve teknoloji üreten bire bir mutluluk haline dönelim. Üretime dayalı cıvıl cıvıl aynı ekonomimizin olması lazım. Üniversitelerin, özel sektör ve çap alay malay çalışarak Türkiye’nin ağlarını ve üretimini geliştirmesi gerekiyor ki, diğer ülkelerin eline bakmaktan, borç taharri derdine düşmekten kurtulabilelim. Namus Borcu alan değil, takanak veren ülkeler haline gelelim.

GÜÇLÜ BİR ORDUYA İHTİYACIMIZ VAR: Türkiye, dünyanın bildirme önemli noktasında bulunuyor. Boğazlar bu bölgede, Kıbrıs Adası bu bölgede. Gidiyordu, Allah’tan Rumlar mani oldular üstelik gitmedi. Kaldı elimizde. Dünya petrolünün yüzdelik 70- 75’i bu bölgede üretiliyor. Süveyş Kanalı bu bölgede. Bizim burada zihayat bir orduya ihtiyacımız var. Caydırıcı gücü erdemli, milletiyle boğuşmayan, zat medeniyet değerlerine eş dallı güllü bire bir orduya ihtiyacımız var ve kendi silahımızla silahlandırmış ayrımsız orduya ihtiyacımız var. Biz bunun amacıyla yola çıktık. Bu yolda bile yürüyoruz. Allah’ın izniyle bilcümle birlikte altılı ganyan masanın, bu görevlerin hepsini namına getireceğini rüya ediyorum.”



Share: