İstanbul Üniversitesi’nde işyar profesörden vahim uyarı: Tılsım alınmazsa Marmara Denizi’ni nazik ayrımsız öfke bekliyor

Toptan ısınmayla birlikte denizlerdeki canlıların çeşidinde ve dirim alanlarında büyük değişimler görülmeye başlandı. Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla birlikte dahi Gün Doğusu Akdeniz’da elan geçmiş bu sularda rastlanmayan eskimemiş türler ortaya imdi. Bu türlerden bazılarının Doğu Akdeniz’bile seçkin geçen ahit çoğaldığı ve yerel biyoçeşitliliği tehdit etmeye başladığı belirleme edildi. amma velakin, istilacı kök adına tabir edilen bu deniz canlılarının Doğu Akdeniz üzerinden Veli Denizi’ne bile ulaştığını ve burada birlikte yayılım gösterdiği belirlendi.

BİYOÇEŞİTLİLİK KAYBEDİLEBİLİR

Uzmanlar ise istilacı türlerin tıpkısı ahir adresinin Marmara Denizi olabileceğini ve hakeza bir durumun Marmara Denizi’ndeki tüm biyoçeşitliliğin kaybedilmesine öğün açabileceğini söyledi. Bahis ile ait mütekellim İstanbul Üniversitesi Akarsu Bilimleri Fakültesi Akademisyen Prof. Dr. Feyiz Karakulak, ekosisteme yabancı türlerin girmesinin sonuç evre kısık sonuçlar doğuracağını belirterek, bu bağlamda alınabilecek önlemlerden bahsetti.

“MARMARA’YI ŞIŞMAN BİR TEHLİKE BEKLİYOR”

Akdeniz ve Ege’üstelik görülmeye başlanan istilacı türlerin Marmara’ya girmesi halinde yaşanacakları anlatan Prof. Dr. Feyiz Karakulak, “Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla akla yatkın ortam bulunduğunda eskimemiş türlerin görülmesi olabilir. Şu zaman 63 balık türünün Akdeniz’e girdiği ve Akdeniz’den Veli Denizi’ne yayıldığının kaydı yapılmış. Şu dakika Marmara Denizi’ne Veli ve Akdeniz’den gelmiş tahminî 10 balık türünün antre yaptığı kaydedildi. İleride birlikte eğer su sıcaklıkları artıyorsa, onlar amacıyla uygun müstevi varsa, kullanılmamış türlerin gelmesi de mümkündür. İstilacı türlerden yer fazla konuşulanı palavra balığı ve aslan balığı. Palavra balığının de 10 yıl önce Çanakkale Boğazı’ndan kaydı verildi. Ancak şu zaman Marmara Denizi’nde yayılım göstermedi. Ama bu olmayacağı anlamına gelmiyor. Zaten Marmara çeşitliliğinde eş baskısı aşkın, biyoçeşitlilikte kırıcı azalmalar var. Yıpranmamış türlerin girmesi ve onların çoğalması öz biyoçeşitliliğimiz açısından ciddi problemlere nöbet açabilir. Eğer ekosisteme ecnebi türler girerse Marmara Denizi’ndeki tekmil biyoçeşitliliği kaybedebiliriz. Lüzumlu önlemler alınmazsa Marmara Denizi’ni iri bire bir coşkunluk bekliyor” dedi.

“EKOSİSTEM İYİ İZLENİMLİ”

Prof. Dr. Bahtiyarlık Resul, yabancı türlerin ekosisteme girmesini engellemek için alınması gereken önlemlerden bahsederek, “Böyle durumlarda mutlak ekosistemin gani izlenmesi lazım. Ekosistemde yeni tıpkı asıl tayin edildiğinde onun çoğalmadan ekosistemden alınması, avcılığının yapılmasının teşvik edilmesi gerekiyor. beher tuhaf Süveyş Kanalı’ndan değil, geminin balans sularıyla birlikte giriş yapabilir. Geminin denge sularıyla seçme tuhaf canlının, bala bireyinin, erginin gelmesi mümkündür. Elan önceki bunlar yaşandı. Geminin denge sularıyla Karadeniz’e gelen aynı taraklı pelte, hamsi stoklarının çöküşüne yol açtı. Ayrımsız şekilde 1950’li yıllarda tıpkı geminin denge sularıyla gelen deniz salyangozu, Karadeniz’deki midyelerin azalmasına yol açtı. Kesinkes balans sularının kontrol edilmesi ve kişi karasularımızda boşaltılmasının önlenmesi lazım” ifadelerini kullandı.İstilacı çeşitler, vatandaşları da tedirgin ettiÖte yandan, Marmara Denizi’nde balık markajcı vatandaşlar birlikte istilacı türlerin kendilerini endişelendirdiğini söyledi. Bu türlerin Marmara’ya girmesi halinde balık çeşitliliğinin karşıt etkileneceğini düşünen vatandaşlar, yetkililerin ilaç alması gerektiğini dile getirdi.

“SABIK YIL TEK TÜK ÇIKTI”

Unkapanı Köprüsü’nde balık markajcı Mehmet Ünye isimli yurttaş, “Bu sene görmedik. Geçen sene tek tük imdi. Palavra balığı vardı. Daha diğerleri gözükmedi. Başka balıkların üremesi biter, sonlanır. İstila mesabe harcama. İstavrit namevcut tamam, çinekop bulunmayan evet. Başka hep balıkların yavaş yavaş nesli tükenir” dedi.

“MARMARA CAN ÇEKİŞİYOR”

Galata Köprüsü’nde balık markajcı Sert Büyük isimli benzeri vatandaş ise, “Zaten Marmara şu anda birey çekişiyor. Henüz geçmiş benzeri derinti balık çeşidi vardı amma var olan balıkların yüzdelik 80’i şu anda namevcut. Tıpkısı üstelik o girerse şu an var olan istavrit, tavuk balığı tamamen yok olur. Belki bir biricik kefal kalır. O yüzden İnşallah bu tarafa gelmez diyelim” diye konuştu.

“BALIK BIRLIKTE BİTER”

Balık markajcı tıpkı ayrıksı vatandaş olan Tuncay Çıpa, “Çokça çığlık tamam. Bence gelmesin daha mebzul. Tığ filhakika sabahtan beri balık tutamadık. Onlar de gelirse on paralık balık kalmaz. Bence bire bir ilaç alınması geçişsiz” derken, Muhammet Ziyalı isimli vatandaş, “Balıkçılığın akıbeti biter. Şu anda çıkan balık elhak istavrit, pelit, çinekop, lüfer azalır. Bire Bir madde kalmaz. İstilacı nev geldiği devir olan balık birlikte biter” diyerek endişelerini dile getirdi.

“UZMANLARI GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ”

Marmara Denizi’ni yıldırma eden bu uzanım karşısında uzmanların düzentileme yapması gerektiğini belirten Halil Plato isimli balıkçı dahi, “Anca bir husus olursa kırım tamam. Yenilecek balıklar yok olur. Bu de doğaya çapraz. O devir uzmanları göreve çağırıyoruz. Uzmanların gelmesi lazım ki bu işi çözsün. Yoksa biz bu bilgisiz kafamızla neyi çözeceğiz?” şeklinde konuştu.

Share: