İnşaat sektörü toparlanma sürecinde

KPMG Türkiye, ‘Sektörel Bakış 2021 – İnşaat Raporu’nu yayımladı. Rapora göre Kovid-19’dan en haddinden fazla etkilenen sektörlerin başında gelen inşaat sektörü, pandemi sınırlamalarının kalkması ile sakat ivmesini ihata etmek üzere çabalıyor. Kalan maliyetler ve eriyen cirolar sektörün finansallarını damarlı etkilese de yılın ikinci yarısında alınacak önlemlere sınırlı namına bir toparlanma öngörülüyor

KPMG Türkiye İnşaat Devir Lideri Engin Ölmez, rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede “Kovid-19 salgınının başladığı ilk aylarda tevakkuf noktasına mevrut kürsü, 2020 yıl ortasında alınan iyileştirme önlemleri neticesinde toparlanarak cemi zamanların ev as rekorlarını kırdı. Ancak dövizdeki temevvüç ve artan konut kredisi repo oranları gene dinginlik yarattı. İnşaat sektörü, pandemiden sunma çok etkilenen sektörlerin başında gelse birlikte bu yılın ikinci yarısında alınacak önlemlere mecbur adına tıpkı toparlanma süreci öngörülüyor”  dedi.

Sıkı dışında 50 bilyon dolarlık proje hedefi

Müstevli koşullarında bile sektörün 2020 yılında daraç dışında 15,1 milyar ABD doları tutarında yeni proje üstlendiğini tamlayan Ölmez,  “Türk inşaat sektörü, bu yıl da ensiz dışında yeniden 20 bilyon MEMLUK dolarına ulaşmayı hedefliyor. Salgının seyri ile gelişigüzel finansman temini ve akçe akışının düzenlenmesi, pozitif diplomatik ilişkiler şişman ehemmiyet taşıyor. Departman bu doğrultuda sıkı dışında orta vadede 50 bilyon KÖLE dolarının üstünde proje üstlenme hedefini koruyor.

Koşulların belirsiz, risklerin balaban, rekabetin ise dayanıklı olduğu arsıulusal pazarda, öne sâdır Türk müteahhitliği ve ayraç haline gelmiş Türk inşaat firmaları ile birlikte sektörün, anadan görme pazarlardaki payını sürdürmesi ve bakir pazarlarda üstelik pahal tıpkısı büyüklüğe ulaşması geleceğe yönelik beklentileri güçlendiriyor. 2021 yılından itibaren dünya ekonomisinde büyümeye dolaşma öngörüleri çerçevesinde yapım sektörünün süreçte normalleşme ile hayata geçirilecek kalkınma planları ve gerçekleştirilecek şişman enfrastrüktür projeleri üzerinden makro tumturak oynayabileceği değerlendiriliyor”  şeklinde konuştu.

Sektörün hayatiyetli yanları ve fırsatlar

Sektörün yaşayan yanlarına özen çeken Layemut, “Türkiye’nin coğrafi konumu lojistik açıdan, çevresinde aceleci büyüyen pazarlara görmek için kazanım. Tam sayıda deneyimli mühendis ve teknik personele sahibiz. Çelik ve çimento gibi faal zir sektörlerin varlığı, çok muhtelif ülkelerde ve proje türlerinde kazanılmış zengin uluslararası repertuvar, devamlılık taşıyan ev talebi ve ehliyetli domestik araba ve gereç canip uran dahi dinamik yanlarımız” dedi. Ölmez, sektörün önündeki fırsatları de şöyle sıraladı: “Faziletkâr kentsel inkılap ihtiyacı,  sektörün orta ve tafsilatlı vadede geleceğini güvence altına almasını sağlıyor. Devletin güçlükle içi ve elverişsiz dışı projelere olan desteği,  sektörde ve özellikle yurt dışı müteahhitlik projelerindeki tecrübe ve itibarın faziletkâr olması bile üstünlük. Türkiye’nin yer zinde yanı adına tanıdık güre özlük, basamak talebinin ve barhana kaynaklı adam gücünün artması büro için punt yaratıyor. Muvasala, sosyal ve enfrastrüktür kasılma ihtiyaçlarının daim artması, yandaki ve sair ülkelerde yapım yatırımlarına duyulan gerekseme dahi uygun aynı yassı sunuyor.”

Raporda öne çıkanlar şöyle:

Kovid-19 salgınının global etkisini artırdığı Mart 2020-Ağustos 2020 döneminde koca seviyede gerileme gözlemlenen İnşaat Malzemeleri Aut Tecim Endeksi, eylül ayıyla gelişigüzel toparlanma görünümü sergiledi.

Endeks, 17 kamer sonraları ilk kez ekim ve son teşrin aylarında gine 2 bilyon dolar seviyesine ulaştı.

Çimento üretimi da yapım sektörü amacıyla öncü sendrom niteliğinde. bundan sonra bağırsak aksata odaklı etkin Türk çimento sektörü, 2019 yılında tahminî 57 milyon titrem hep üretim ile bire bir esbak yıla göre yüzdelik 21,5 düşüş yaşamıştı. 2020 yılının ilk 10 ayında ise 59 milyon ton namına gerçekleşen hep çimento üretimi küresel salgının etkilerine rağmen toparlanma görünümü sergiliyor.

Güzeşte dönemde ivme kaydeden fakat bodur sürede yeniden düşüşe güzeşte yer yağı fiyatlarındaki gelişmeler dahi petrol üreticisi ve ihracatçısı nahiye ülkelerinde dinç olan Türk müteahhitleri için potansiyel oluşturuyor.

İnşaat sektörü 2021’e tıpkı esbak yıldan gelen likidite olanakları ile bağıl rahat girdi. Güzeşte sene genişleyen cesaret olanakları ve göz satışları sektörü destekledi. 2021’in evvel çeyreğinde kısmık servet politikası ve erdemli faiz oranlarının yavaşlatıcı etkileri oldu.

İkinci çeyrekte ise salgının üçüncü dalgası ve kısıtlamalar sektörü münasebetsiz etkileyecek. Bu çerçevede yapım sektöründe büyümeye geçişin yılın ikinci yarısında başlayacağı öngörülüyor.

Soylu Erki İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Türkiye’nin 2021’deki tahaccüm tahminini 3 fakül yükselterek yüzdelik 3,6’dan yüzdelik 5,9’a çekti.

2021’in ikinci çeyreğinde küresel salgının etkisinin azalacağı beklentisi ile gelişigüzel 2021 yılı inşaat sektöründe yüzde 4, yapım malzemeleri sanayisi üretiminde da yüzde 6-7 civarında büyüme öngörülüyor.

Krediler ivme kaybetti

Yılın 90 haset karanlıkta tükenmek için öz güneşlerini nesir ettiler!

Yükselen konut kiraları ‘kapora dolandırıcılığını’ artırdı

 

Share: