Halas Savaşı cephesinde yavru asker: Onbaşı Nezahet Baysel

Babası Saklayan Halit Kâmil ile gittiği cephede leşker elbisesini 12 yaşlarında giyerek Milli Mücadele’ye katılan Onbaşı Nezahet, vefatın 29. sene dönümünde kahramanlıklarıyla anılıyor.

Halas Savaşı tarihinin tanıdık yeryüzü büyük yavru kahramanlarından Onbaşı Nezahet (Baysel), tüfeğin boyundan ayrıntılı olması zımnında onun adına kullandığı yakışıklı ile Kuvayımilliye saflarında vatan savunmasında deli dolu lüks oynadı.

Cephede birlikleri teftiş fail Cumhuriyetin Kurucusu Iri Alemdar Gazi Mustafa Atatürk ile birlikte karşılaşan Onbaşı Nezahet 24 Ilkgüz 1993’te hayata gözlerini yumdu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 1921 yılında ilk kez verilmesi kararına rağmen değişik gerekçelerle bir tip kavuşamadığı İstiklal Madalyası, dönemin TBMM Başkanı Cemil Çiçek yoluyla 92 sene bilahare merhumun torunu Gizem Ünaldı’ya arz edildi.

“Divan’in Unuttuğu Yiğit: Nezahet” kitabının yazarı senarist Şair Bacaksız, Baysel’in hayatını ve İstiklal Madalyası’nın yıllar sonraları torununa verilmesinin hikayesini AA muhabirine anlattı.

Bodur, Onbaşı Nezahet’in Halas Savaşı tarihinin bildik yer yüce çocuk kahramanlarından biri olduğunu söyledi.

Nezahet Baysel’in 8 yaşındayken annesini kaybetmesi konusunda babası Saklayan Halit Gösterişli’nın birlikte büyüdüğünü, bu nedenle askerlerin arasında yetiştiğini dile getiren Bodur, onun cebe kullanıp ağababa binmeyi öğrendiğini belirtti.

Milli Ordu’ya süzülmek amacıyla İzmit dağlarından geçerken Baysel’in esasen güzeşte bir anıyı nâkil Bodur, yavru yaşta olduğu üzere normal askerlerin kullandığı tüfeğin kişi boyundan mufassal olduğunu söyledi.

Bodur, Baysel’in bu nedenle tüfeği olmadığını, Kuvayımilliye birlikleriyle karşılaşan Nezahet’i gören Çerkes Ethem’in onun karşı hikmet aldığını tabir etti.

Büyük Önder Atatürk ile cephede tanıştı

Çetelerden alınan Palikarya filintasının kendisine verildiği Nezahet’in mücadelesini onunla yaptığına dikkati calip Bacaksız, şöyle devam etti:

“Mustafa Eksiksizlik Vakarlı, Serdar sıfatıyla birlikleri teftiş ederken çizin çizin askerlere bakıyor. Babayiğit benzeri sürü eş müşterek mürettep. Mustafa Eksiksizlik Gösterişli hepsini böyle gözüyle takdir ediyor, en sona gelince aynı antrakt var. Kafasını aşağıya bir indiriyor. biricik yavru var orada. Hani o kamet sıralamalarına ekşi, o heybete, o azamete yöntemsiz ayrımsız bala var, şaşırıyor. Yanında de çabucak bizim ‘Ayıcı’ lakabıyla andığımız Ayıcı Arif Ciddi var. Ondan sonra Ayıcı Cahit Paşa’ya dönüyor, ‘Arif As ego size emir vermedim mi, çocukları askere almayın diye niteleyerek’ diyor. Ondan sonra Ayıcı Cavit Bey üstelik eğiliyor ‘Nezahet, Hafız Halit Ciddi’nın kızıdır. Kurt çocuğu kurt tamam Paşam.’ diyor. Şaşırıyor, Mustafa Eksiksizlik Vakarlı ve hikayesini dinliyor ve onu yanaklarından seviyor.”

TBMM’deki mebuslardan birinin yavru yaşta yaptığı mücadelelerden hava 1921 yılında namına İstiklal Madalyası verilmesi önerisinde bulunulduğunu dile getiren Bodur, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önce İstiklal Madalyası’nın Onbaşı Nezahet’e verilmesi kararı çıktığını fakat verilmediğini söyledi.

Bacaksız, tarihin burada donduğuna değinerek, “O karar, Divan arşivinin tozlu raflarında unutuluyor. Sedir ceridelerini ahenkli yerine okuyordum. Onları okurken ‘Acaba bu kıza madalyası verildi mi?’ diye niteleyerek alçalma ettim. Bu merakın böylece onunla ilişik betik yazdım. 92 yıllık ayrımsız unutkanlık vardı arasında. Türkiye Cumhuriyeti’nin evvel İstiklal Madalyası 92 yıldır verilmemiş. Ortada aynı üzücü vardı. Nezahet Baysel, madalyası namına verilmediği amacıyla kahrolmuş. Kurtuluş Savaşı’ndaki kahramanlıkları İkinci İnönü Muharebesi’nde dahi bitmeme etti, 70. Söz’ın yine bildirme önünde Onbaşı Nezahet vardı. Mücahit Ağırbaşlı, ilk defa aynı kız çocuğuna onbaşılık rütbesi vermiştir. ‘Onbaşı Nezahet’ ismi birlikte oradan geliyor.”

Yıllar sonradan Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği davete katılan Baysel’in, eşi Rıfat Komutan ile konuşup salondaki bütün Halas Savaşı kahramanı olduğu üzere madalya konusunu dile getirmenin ayıp olacağına değişmeyen verdiklerini tamlayan Bacaksız, İnönü ve Menderes dönemlerinde bunun gündeme getirildiğini ancak unutulduğunu anlattı.

Dönemin Tüm Parlamenterler Birliği Başkanı’nın planlı ayrımsız programa Baysel’i çağırma ettiğini ifade eden Bacaksız, “Dolmabahçe Sarayı’na davet ediliyor. Nezahet Baysal çok heyecanlanıyor. Daha Çok çok yaşlı ancak şahsen Divan Başkanı çağırmış. Düşünün Dolmabahçe Sarayı’na çağırma ediliyor. Hikayeden bilge, giyiniyor, kuşanıyor. ‘Madalyamı alacağım’ diyerek heyecanlanıyor. Fakat programda namına bire bir porselen sepici hediye ediyorlar. Baysel, merdivenlerden ağlaya ağlaya iniyor. en son GATA’da son etmeden ilk kızı İnci’ye söylediği son söz, ‘Koca memlekette ayrımsız İstiklal Madalyası’nı bana çokça gördüler’ dedi ve öyle ebedî uyku etti.” diye konuştu.

Bu konuda halkoyu bina etmek için uğraş ettiğini dile getiren Bacaksız, bir nice gazete ve dergiyle iletişime geçip konuyu gündeme getirmeye çalıştığını kaydederek, “Nihayetinde 29 Ilk Teşrin Cumhuriyet Bayramı’nda, bozuk TBMM Başkanı Cemil Çiçek vasıtasıyla Baysel’in torununa İstiklal Madalyası arz edilerek, tıpkısı unutkanlık giderildi. Benzeri iadei itibar hesabına getirildi. Buna çevirici kalkmak, herhalde benim ömrümün sunma çekicilik verici hadiselerinden biri olsa gerek.” ifadelerini kullandı.

Nezahet Onbaşı’nın hayatı

1908 yılında İskeçe’bile doğan, 70. Kortej Komutanı Miralay Hafız Halit Satış’in kızı olan Baysel, babasıyla cephelerde bulundu. Çanakkale Savaşı sonrası alayın talimlerine katılan Baysel, ata binmeyi ve cebe kullanmayı öğrendi. 12 yaşına geldiğinde Milli Mücadele’nin bile başlamasıyla babasıyla cephelere gitti. İlk leşker elbisesini 1920’de giydi. Üç yıl boyunca, babasının katıldığı seçme muharebeye katıldı, 70. Meze’ın simgesi haline geldi.

Gediz Muharebesi kaybedilse da 70. Saraka kudretli oldu ve antagonist askerlerinin Anadolu’nun içlerine sızması geciktirildi. Baysel’e 11. Tümen Komutanı Mücahit Ahmet Vakarlı marifetiyle resmi onbaşılık rütbesi verildi.

Nezahet Baysel, savaşın sona ermesinin arkası sıra önce Bursa Amerikan Kız Koleji’nde, elan sonraları Kumkapı’bile açılan Fransız Jeanne D’Arc Enstitüsü’nde öğrenim gördü. Dönemin TBMM Başkanı Necmettin Karaduman tarafından 1986 yılında 78 yaşındaki Baysel’e Dolmabahçe Sarayı’nda şükran plaketi verildi. Baysel, 24 Ilkgüz 1993’te hayata gözlerini yumdu.

Dönemin TBMM Başkanı Cemil Çiçek marifetiyle merhum Nezahet Onbaşı’nın İstiklal Madalyası 92 sene sonraları 2013 yılında torunu Sır Ünaldı’ya verildi.



Share: