Özgören, bulunan bina stoklarını olasılı depremlere alın güçlendirmek, can ve dünyalık kaybını en organ sıyırmak amacıyla Türkiye genelinde 8 sene ilk başlatılan kentsel inkılap çalışmaları üzerine AA muhabirine bilgelik verdi.
Gürsel Öngören, 1999 Marmara Depremi’nden bilahare kentsel dönüşüm kapsamında atık adımların, 2013’te sonuçlandığını ve konuyla ilgilendiren 6306 az Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Karşı Kanun’un çıkartıldığını kaydetti.
2013 verilerine bakarak, mevki genelindeki kestirmece 20 milyon konuttan 3’te 1’inin depreme çürük olduğunun tayin edildiğini dile getiren Özgören, “Bunların çabucak önümüzdeki yer sarsıntısı tehlikelerine mecbur namına evet güçlendirilmesi evet da yıkılıp yeniden yapılması gerekiyordu. Bu kapsamda devletimiz bire bir eylem planı ortaya koyup, ait yasalı düzenlemeleri çıkarıp çalışmalara başladı. Kentsel transformasyon kapsamında 8 yılda, Türkiye genelinde kestirmece 1,5 milyon ev baştan yapıldı. Çabucak 5 bin konutun henüz yenilenmesi gerekiyor.” diye konuştu.
Belde ve Kentçilik Bakanlığının yaptığı serencam cazibe çerçevesinde, büyüklük genelinde 5 sene ortamında seçme yıl 300 bin konutun yenilenerek 1,5 milyon konutun henüz dönüştürülmesi için aynı emek başlatıldığını nâkil Öngören, “5 yılın böylece toplamda 3 milyon bölük henüz revize olacak. Geriye birlikte yenilenmesi üzere 4 milyon konut kalacak. Beyninde bir deprem gerçeği var amma abuhava değişikliği ve pandemi kabil nedenlerle dünyayı kentçilik anlamında değişik yaklaşımlar bekliyor. Bizde bu anlamda kentsel dönüşümdeki planlarımızı ayrıntılı vadeli yapmalıyız. Cumhurbaşkanlığının adrese dair vasıta sistemine bakarak, bugün Türkiye’bile mecmu 38,5 milyon hane var. Bunların 3’te 1’inin depreme çelimsiz olduğunu düşünürsek o antlaşma yenilenecek daha 10 milyon ev var.” ifadelerine düzlük verdi.
“İstanbul’dahi kentsel dönüşüme öncelik çevirmek zorundayız”
Prof. Dr. Öngören, Türkiye’deki nüfusun 5’te 1’inin İstanbul’da yaşadığını, bu nedenle göz sayısının ağırlığının da İstanbul’da olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
İstanbul’bile tahminî 7 milyon civarında konut var, bunun 3’te 1’ini dönüştürmemiz gerekiyor. Şu asıl büyüklüğünde 400 bin ev dönüştürüldü. Kentsel dönüşümü özellikle İstanbul başlamak için mevki genelinde olabildiğince hızlandırmamız gerekiyor. İstanbul hem arsıulusal ticaret anlamında tıpkı hub hem dahi bağırsak tecim açısından şişman bire bir öneme eş. GSMH’nın yüzdelik 40’ı İstanbul’bile üretiliyor. Türkiye’deki iskân yerlerinin yüzde 75’i kırık hatları üzerine kurulmuş durumda. Kentsel dönüşümde yavaş bire bir hızlanma göstermemiz gerekiyor. Bilindiği gibi Marmara’de öngörülen depremin ne ant geleceğini bilmiyoruz. Bu umarız mümkün olduğu kadar geç evet ve tığ birlikte bu zamana büyüklüğünde dönüşümü tamamlamış oluruz. Ancak er gelme ihtimaline cebin kentsel dönüşümü, yeni formül ve projelerle hızlandırmamız gerekiyor.
“Sarsıntı öldürmez, asılsız bina öldürür”
Kentsel dönüşümün mergup hızda bitmeme etmesi amacıyla rüçhan olarak ihtiyaç mahsus mali kaynağın oluşturulması gerektiğine dikkati çekici Öngören, şunları kaydetti:
Bunun için bakanlıkta kentsel inkılap özel hesabı var. Buna üs yaratmamız, alelhusus ümran barışıyla oluşan gelirlerin buraya aktarılması gerekiyor. Bu yapılırsa 10 bilyon dolara mümasil bire bir görüntü oluşturulabilir. Bu birlikte 100 bilyon dolarlık aynı mal üretimine istikbal bedel. Bu sığa sağlanırsa, işin anne kısmını çözmüş oluruz. Antrparantez kentsel tahavvül projelerini yönetecek insanlar yetiştirmemiz gerekiyor. Devletin kentsel inkılap kapsamında getirdiği başka kolaylıklar bile var. Söz Misali binaları yıkıp yapmanın yerine, durumunda güçlendirilmesi. Bu sayede 5 milyon konutu olduğu yerde ihya yoluyla kurtarabilmemiz türlü. 2007 öncesi yapılan binalarda oturan vatandaşların öncelikle binasını ihya imkanını araştırması gerekiyor. Günümüzde öyle teknolojiler ve malzemeler var kim, bereketli benzeri mühendise evi yeniden yapmış gibi birkaç ayda güçlendirebilirsin. Bire Bir binayı kentsel inkılap kapsamında yıkıp fora etmek iki yıl sürerken, ihya işlemini 3 ayda fora etmek gibi, üstelik yıkıp yapmanın 4’te 1’i oranında. Güçlendirmede antrparantez devletin birlikte tıpkı katkı sunması gerekmiyor, vatandaşlar kendi imkanlarıyla üstelik binalarını güçlendirebilir.
Prof. Dr. Öngören, vatandaşlara sakıt görevin ise evlerini ve konutlarını depreme hazırlamak olduğunu anlatım ederek, “Bu sebeplerle halkımıza çağrım, çürük binalarda oturmayın, çalışmayın. Binalarınızı güçlendirin evet dahi kentsel dönüşümün sağlam haddinden fazla avantajından yararlanıp baştan yapın. Unutmayın, yer sarsıntısı öldürmez, çürük çatı öldürür.” dedi.
İki konuttan biri depreme karşı sigortalı
Naci Görür: Asgari 7.2 ile 7.6 beyninde benzeri zelzele bekliyoruz
‘Asrın felaketi’ üzerinden 22 sene geçti
Ev fiyatları zirveden iniyor
2021’nin önce yarısında evler büyüdü
Basamak fiyatlarının en çok arttığı iller belli oldu
