CHP Genel Komutan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Bizler acılarımızı, sevinçlerimizi ortaklaştırmadığımız sürece çokça ara bitirme edemeyiz. Sivas’ta yakılan insanlarla Başbağlar’birlikte kurşuna dizilen insanlar beyninde tek ayırt yoktur. İkisi birlikte insandır, ikisi dahi candır. Onlara değişik gözle bakan bizden değildir, koca değildir. Başbağlar’ın katiliyle Sivas’ın katili dahi aynıdır” dedi.
Veli Ağbaba, Malatya’de evvel cemevi esas atma törenine katıldı. Hacı Bektaş Veli’nin “Bağıntı varken nefret ne, hazar varken cenk ne, hukuk var varken düşmanlık illet, müsamaha varken fanatizm neden, özgürlük varken esirlik niçin, adalet varken yanlışlık sebep?” sözünü anımsatan Ağbaba, “Daha Avrupa’dahi Rönesans gerçekleşmemiş tashih yokken, Mağrip aydınlanması dediğimiz tenevvür namevcut iken, Anadolu’dan yekpare dünyaya bu sesler yükseliyor. Cihanşümul kayırıcı hakları beyannamesinden kamu 750 yıl evvel bu sözler söyleniyor. Anadolu’dahi ayrımcılığı ortadan kaldıran 72 millete bire bir nazarla icra vekili tek milleti ayıplamayan, dili, dini, rengi hangi olursa olsun ‘iyiler iyidir’ diyen ve karı koca eşitliğini ortaya koyan düşünceler dile getiriliyordu” dedi.
“İNANÇ SAHİPLERİNE GÖZLEMEK GEREKİR”
“Hangi olursan ol, yeniden dahi gel gel diyen Hz. Mevlana bu topraklardan doğmuştur” diyen Ağbaba, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Anadolu’dahi işlek ayrımlı mezheplerde, kültürlerde, budunsal kimliklerde herkesin bu değeri bilmesi gerekiyor. Bizler bu cemevinin bu değerlere, yani müsamaha kültürümüze, birlik kültürümüze çok ulama yapacağına inanıyorum. arada bir tartışılır. Dünyanın arz bozuk cemevinin mensur edildiği saha Malatya’dır. Arapgir Onar köyüdür. Yaklaşık 900 yıla andıran benzeri geçmişi vardır. Dolayısıyla tıpkı tapınak tanımlanırken bunu, o inanç sahiplerine deşelemek gerekir. Şayet birileri buraya cemevi bizim yasalı ibadethanemiz diyorsa bizim için bitmiştir. Cemevleri kanuncu ibadethanedir, kültür merkezi değildir. Hem Malatya üzere hem Türkiye amacıyla söylüyorum. Bizler acılarımızı, sevinçlerimizi ortaklaştırmadığımız sürece sevinçlerimizi ortaklaştırmadığımız sürece çok meydanlık katedemeyiz. Gittiğim her yerde söylüyorum. Sivas’ta yakılan insanlarla Başbağlar’da kurşuna dizilen insanlar arasında tek ayırt yoktur. İkisi de insandır, ikisi birlikte candır. Onlara ayrımlı gözle bakan birlikte bizden değildir, herif değildir. Başbağlar’ın katiliyle Sivas’ın katili dahi aynıdır. 10 Ekim’bile katledilen dallar bizim çocuklarımız, Kayseri’dahi kışlanın önünde katledilen askerler birlikte bizim askerlerimiz. Beşiktaş’ta maktul polisle Tören Sokak’ta maktul çocuğun arasında hiçbir fark yoktur. Buna farklı icra vekili dahi bizden değildir. İnsan değildir.
“SİYASETÇİLERİN GÖREVİ BİRLEŞTİRMEKTİR”
Acılarımızı ortaklaştırmamız lazım, bir henüz yaşamamak amacıyla değerlerimize ehil çıkmamız geçişsiz. Beş Altı kişiye yağmur okumanız geçişsiz dedim. Bunların başında İstanbul’u fethedip bizlere bergüzar eden Fatih Melik Mehmet’i hep gelişigüzel rahmetle anmamız gerekiyor. Hep beraber ona herhangi bir zaman tırsmak duymamız gerekiyor. Bizim geçmişimizdir. Gene İstanbul nehiy edildiği antlaşma anlamak hissetmek gözleriyle ‘geldikleri üzere birlikte giderler’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’e bu topraklarda hayatiyetli herkesin saygı duyması geçişsiz, sevmesi geçişsiz. Bunlar bizim değerlerimizdir. Birbirlerinin rakipleri değildir. Fatih Padişah Mehmet’in emanetine Mustafa Kemal Atatürk sahip çıkmıştır. On Paralık kimesne kusura bakmasın hemşerimiz İsmet İnönü’ye bile özellikle alelhusus Malatya’ya kimsenin konu söylememesi lazım. Konumu hangi olursa olsun İsmet İnönü’bile bizim değerimizdir. Bu ülkenin kurucularından. Sen buna niçin çapsız diyorsun? Buna çapsız diyen çapsızdır. Turgut Özal ile bire bir siyasal görüşü benimsemiyorum amma Turgut Özal bu memlekete hizmet etmiş onu dahi rahmetle anmamız gerekiyor. Malatya deyince akla ne geliyor? Turgut Özal geliyor. Hep gelişigüzel politik görüşümüz hangi olursa olsun Özal’a da erbap çıkmamız geçişsiz. Tabii kim siyasal görüşümüz hangi olursa olsun Reisicumhur deyince akla gelen, Malatya deyince akla gelen İsmet İnönü’ye bile sahip çıkmamız geçişsiz. Siyasetçilerin görevi koymak değil, birleştirmektir. Topluma amaç tohumları savuşturmak değil, toplumu birleştirmektir.”
