Diyarbakır’da sefer çalışmasında mevcut mağarada yeni tıpkısı haşere cinsi ortaya artık (2)- Yeniden

DİYARBAKIR’ın Dicle ilçesinde yol çalışmasında hasbelkader mevcut bire bir in içerisinde inceleme işleyen Dicle Üniversitesi Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Uca Satar ile Doç. Dr. Sadreddin Tusun ve arkadaşları, ‘Anatoliacampa’ adını verdikleri kullanılmamış tıpkısı haşere cinsi buldu. Tanımlanan cinsin türüne ise ilçenin ve üniversitenin adı dolayısıyla ‘Anatoliacampa diclensis’ ismi verildi. Almanya’da ilmî ayrımsız yıllık olan ‘Zoologischer Anzeiger’ da yayımlanan haşere, sergilenmek için Dicle Üniversitesi Hayvanlar Müzesi’ne konuldu.

Dicle ilçesinde sabık yıl April ayında şehremaneti yoluyla öğün çalışması yapıldı. Ekiplerce yapılan çalışmalar sırasında tıpkısı in bulundu. Mağaranın bulunmasından uyanık olan Dicle Üniversitesi Haber Fakültesi Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Uca Satar ile Doç. Dr. Sadreddin Tusun, birkaç talim üyesiyle bölgeye giderek inceleme yaptı. Mağara içerisinde emek özne Prof. Dr. Satar ve Doç. Dr. Tusun, pattadak aşkın böcü türü buldu. Böcekleri toplayan ekip, moleküler analizi ve diğer sonuçlar amacıyla İspanya’de Doç. Dr. Alberto Sendra Mocholi ve ekibine ile kuma say yaptı. Yapılan çalışmada böceğin yeni ayrımsız soy olduğu ortaya bundan sonra. Böceğin cinsine Anatoliacampa adı verilirken türüne ise hem ilçenin hem bile üniversitenin adı nedeniyle ‘Anatoliacampa diclensis’ ismi verildi. Bu mücahede antrparantez Almanya’birlikte koskocaman tıpkısı ilmî dergi olan ‘Zoologischer Anzeiger’birlikte birlikte yayımlandı.

BU YENİ CİNS TANIMLANMIŞ OLDU’Prof. Dr. Mürtefi Satar, ilçe belediyesi ve çalışanlarının bu konuda kendilerine çok havari olduğunu rapor ederek, “Doç. Dr. Sadreddin Tusun ile gelişigüzel bu in içerisinde icraat yaptık. Biraz böcek türü bulduk. Buranın ekosistemi ayrıksı, hayat alanı üstelik ayrımlı. Elan ilk kimesne girmediği üzere bizim da ilgimizi haddinden fazla çekti. Çok değişik bire bir ortamdı, beş altı haşere bulduk. Tanımlamada birinin içinden çıkamadık. Bunun için birlikte moleküler analizler gerekiyordu. İspanyol arkadaşlarımızla henüz ilk çalışmış olduğumuz analizler amacıyla yardım istedik. Salim olsunlar onlar üstelik bize yardımcı oldular. Sonunda bu bakir asıl tanımlanmış oldu. Bu türün ismi da bizim talebimiz doğrultusunda ‘Anatoliacampa diclensis’ kullanılmamış tanımlanan bu cinsi ismi birlikte Anatoliacampa kendisine adlandırıldı. Campa ismi bilcümle bulunan bu haşere grubunun sonuna eklenen benzeri âdem. Biraz farklı gelebilir. Anatolia cinsinin ismini vira etmek istedik. ‘diclensis’ ismi üstelik hem ilçemizi hem bile üniversitemizi tanımlıyor. İnşallah bunun devamı da ati” diye konuştu. ‘BU BİZİM VE BİYO ÇEŞİTLİLİĞİMİZ İÇİN YANİ DİYARBAKIR İÇİN HADDINDEN FAZLA ÖNEMLİ’Doç. Dr. Sadreddin Tusun ise, şunları söyledi:

“Mağarayı duyar duymaz hızla gittik. Kâin in çokça çerden çöpten ve bölgede sıfır bire bir mağara çeşidi. Yeni aynı soy olabileceğini düşünüyorduk. Bağımlı biz mağaraya girdikten sonraları bulduğumuz haşere bize çokça farklı geldi. Bunun bundan sonra tıpkısı garip üstü kategoride tanımlanabileceğini düşündük. Yurtdışındaki arkadaşlarla bu arada eskimemiş tıpkı cinsi tanımladık. Bu bizim ve devlet biyoçeşitliliği amacıyla yani Diyarbakır amacıyla çokça mehabetli ve değerlidir. Bu konuda pespaye kullanılmamış bir katkı sağladığımızı düşünüyorum. Haddinden Fazla mebzul oldu diyebiliriz.”

Share: