Çankırı Karatekin Üniversitesi’nde düzenlenen ve Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin hayatı, eserleri ve felsefesinin anlatıldığı açık oturum, öğrencilerden ciddi rabıt gördü.

Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü marifetiyle düzenlenen “Mevlana: Hayatı, Eserleri ve Felsefesi” mevzulu açık oturum, Ünsiyet Fakültesi konuşma salonunda gerçekleştirildi. Panele Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Odabaş, Gökçe Yazın Fakültesi Felsefe Bölümü Başkanı Prof. Dr. İlhan Nasip, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan panelin açım konuşmasını Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Odabaş yaptı. Rum’nun yetişkin aynı manevi kültüre eş olduğunu vurgulayan Odabaş, ” Hepimiz biliyoruz ki Rum hem maddesel hem manevi firez unsurlarıyla serencam derece kızıl hazinelere erbap olan kadim tıpkı coğrafyadır. Bu kadim coğrafyanın değerlerine eş çıkmak bizim yer temel sorumluluklarımızdan biri olduğu kabilinden bir zamanda bu zenginlikleri dünyaya tanıtmakta bizim birincil sorumluluğumuzdur. Hz. Mevlana’da bu kadim coğrafyanın ayrımsız değeri kendisine dünyaya ve insanlığa tanıtılması müstelzim tıpkısı değerdir. Sorgulamamız gereken yer koskocaman bekçi bu değeri türe ettiği ölçüde dünyaya ve insanlığa tanıtabildik mi? Geldiğimiz noktada bu tür açık oturum ve etkinlikleri çıktı yapmalıyız ve yapacağız” dedi.

Prof. Dr. Hüseyin Odabaş’ın konuşmasının ardından Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Alay ve ekibinin icra ettiği tasavvuf musikisi ve semazen gösterisi iri zevk topladı. Gösteri sonrası moderatörlüğünü, Edebiyat Fakültesi Hikmet Bölümü Başkanı Prof. Dr. İlhan Baht’ın yaptığı ve Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Akademisyen Prof. Dr. Delikanlı Gürer ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Akademisyen Prof. Dr. Zülfikar Güngör’ün konferansçı olarak yer aldığı panelde, moderatör Prof. Dr. İlhan Nasip, Mevlana’ya rahatlıkla felsefeci denilebileceğini ifade etti.

Panelist Prof. Dr. Delikanlı Gürer, Mevlana’nın Türk asıllı olduğunu, yaşadığı coğrafyanın sosyolojik demografisini ortaya koyduğunu söyledi. Daha bilahare konuşn Prof. Dr. Zülfikar Güngör ise, “Mevlana, arsıulusal ayrımsız tanınırlığa eş. Hala kendisini konuşuyor olmamız çokça eke tıpkı anlamı anlatım ediyor. Bunu mesnevi okumaları ile eskimemiş nesillerimize aktarmalıyız” dedi. Antrparantez batıda ve ayrımlı kesimlerde gerçekleştirilmeye çalışılan İslamsız aynı Mevlana oluşturma projesinin kesinlikle Mevlana’nın öğretisiyle bağdaşmayacağını dile getiren Prof. Dr. Güngör, “Mevlana, İslamın esas diri metinlerine kapalı, Hz. Elçi (S.A.V) yolunun tıpkısı hizmetkarı olduğunu değme fırsatta dile getirmiştir” diye niteleyerek konuştu.

Panel istifham-karşılık bölümü ile sona erdi. – ÇANKIRI