Van’birlikte göğsündeki ağrı şikayetiyle gittiği hastanede doktorların anjiyografi yapılması teklifini kabul etmeyen ve hastaneden ayrıldığı tam kalp krizi nâkil sayrı, his masajı ve elektroşok müdahalesiyle hayata döndürüldü.
İpekyolu ilçesinde hararetli 57 yaşındaki Abdulmenaf Öner, göğsündeki ağrı nedeniyle yakınları aracılığıyla Van Eğitim ve Araştırı Hastanesi’ne götürüldü.
Burada yapılan kontrollerin peşi sıra kardiyoloji bölümüne yönlendirilen hastanın, elektrokardiyografi (EKG) ve ekokardiyografi (EKO) sonuçlarında kalp krizi şüphesinin olduğu tespit edilerek anjiyo yapılması önerildi.
Anjiyo olmayı akseptans etmeyen Öner ve yakınları, “tedavi reddi”nde bulundu. Öner, hastaneden ayrıldıkları sırada kalp krizi geçirdi.
Doktorların duygu masajı ve elektroşokla müdahalesi sonucu hayata döndürülen Öner’in kapanık damarına stent takıldı.
“Doktorların uyarılarını dikkate alalım”
Van Eğitim Bilimi ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Hekim Gürkan İmre, AA muhabirine, hastanın kalp krizi şüphesiyle kendilerine yönlendirildiğini söyledi.
Yaptıkları kontroller sonucu hastaya anjiyo önerdiklerini anlatan İmre, şunları kaydetti:
“Hastamızın EKG’si normal olmakla bu arada EKO’sunda kalp krizi belirtileri vardı. Sayrı ve yakını anjiyodan çekindikleri amacıyla ‘Şu dakika anjiyo olmayalım, 2 devir bilahare geldiğimizde olalım.’ demişlerdi. Köle riskleri anlattım, anjiyo olmazlarsa hastaneden çıktıkları üzere dizem bozukluğuna girip kalbinin durabileceğini belirttim. Pestil kişi rızasıyla hastaneden çıkarken kapıda kalbi durdu ve 3 dakikalık his masaj ve elektroşoktan sonradan hastanın ritmi, nabzı normale döndü. Sonradan anjiyoya aldık. Kalbin sol tarafını besleyici ve yüzde 100 kapanmış olan damarına stent taktık. Hastamızın durumu çokça ferah.”
Vatandaşlara uyarılarda mevcut İmre, “Eksiksiz hastalara ve vatandaşlarımıza uyarı şudur; doktorlarınız anjiyo olmayı öneriyorsa muhakkak bunu dikkate alalım. Bu hastamız haddinden fazla şanslıydı. Hastaneden çıktığı kadar kalbi durdu ve çabucak derun aldık. Bu hastamız minibüste evet dahi eve giderken dahi kalbi durabilirdi. Bu durumda vurdumduymaz dönmesi imkansız zira elektroşok vermemiz geçişsiz. Bu üstelik hoppadak hastanede bulunan. Başka hastalar bu kadar şanslı olmayabilir. Kardiyoloji uzmanı hastaya durumunun kritikliğini belirtiyorsa gerçekli doktorumuzu dinleyelim.” ifadelerini kullandı.
“Türk hekimlerine güveniyorum”
Züğürt Abdulmenaf Öner üstelik göğsündeki veca nedeniyle gittiği hastanede anjiyografi olması gerektiğinin söylendiğini anlattı.
Doktor Gürkan İmre’nin durumu hakkında kendisini bilgilendirdiğini, damarının tıkalı olduğunu söylediğini tamlayan Öner, şöyle konuştu:
“Üzerine basa basa söylemesine karşın bizi inandırma edemedi. Sarıklı ekibiyle bizi anjiyoya almayı bekliyordu, biz kabul etmeyince acil servise yönlendirdi. ‘Size bire bir kan sulandırıcı iğne yapılsın.’ dedi. Biz de imza attık çıktık. Al alanın olduğu yerde düştüm. Sonrasında bana anlattılar, müstacelen engelleme önsezi masajı mamul. O arada dahi Gürkan hocaya bilim verilmiş. Öğretmen koşarak kırmızı alana gelmiş. Buradan beni alelacele ameliyata götürüp anjiyo yapmışlar. Gerçekte doktorlara emniyetsizlik değil, ayrımsız üstelik özel hastanede gösteririz diye düşündük. Evgin anjiyografi denilince oğlum amcalarına danışıp bu kararı atfetmek istemiş. Baştan dünyaya gelmiş gibiyim, yaşadığım duygular anlatılamaz. Buradan herkese sesleniyorum; lütfen doktorların dediklerini dinleyin. Tanrı başınıza getirmesin ama olursa üçüncü bir şahsa punt vermeyin kendiniz değişmeyen verin. Ulu Alemdar Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Beni Türk hekimlerine sevimli edin.’ demesi yararsız değilmiş. Türk hekimlerine güveniyorum.”
“Hocalarımız bizimle çok ilgilendi”
Hastanın oğlu Eder Öner ise hastanede doktorların anjiyografi teklifini ikilemde kaldıkları amacıyla önceki etapta akseptans etmediklerini söyledi.
Yaşadıkları durumdan olayı balaban tartı duyduklarını anlatan Öner, şunları aktardı:
“Hocalarımız bizimle çokça ilgilendi. Gürkan sarıklı bizi uyardı. ‘3 zaman elan vaktiniz yok.’ demişti. Kalple ilgilendiren sorun olduğunu, anbean kriz geçirebileceğini söyledi. Biz otama reddi verdik. Hastaneden ayrıldığımız tam babam yere düştü, darbe aldı. Doktorlar engelleme etti ve anjiyografi yapıldı. Şu dakika durumu dolgunca. Doktorlar bize ayrımsız özdek önerdiğinde ikinci kişiyle görüşüp düşün almamıza icap bulunmayan. Ben dinleseydim babam bu şekilde olmayacaktı. Etibba eminim kim sunu mebzul bilendir. Gürkan hocaya teşekkür ediyorum. Bizi çok uyardı, bari onu dinleseydik, otama reddi vermeseydik. Ben değişik aynı durumdan çevre babamı götürmüş olsaydım demin kaybetmiş üstelik olabilirdim. Herkese tavsiyem, doktorların önerilerini dikkate alsınlar.”
