17 Ağustos ve 12 Teşrinisani 1999’da iki büyük depremin peşi sıra bina stoğunun iri kısmı hasar kayran ve 9 Meyan 1999’da yer statüsüne geçirilen Düzce, herhangi bir sabık yıl bu felaketin ızdırap izlerini silip, ufki mimari modeliyle baştan ayağa kalktı.
17 Ağustos’ta 7,4 büyüklüğündeki Marmara Depremi ile yıkıma uğrayan o devir Bolu’nun ilçesi olan Düzce, bu depremin yaralarını sarmaya çalışırken, kısaca üç kamer sonra 12 Teşrinisani’da bu defa 7,2 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Şekil üssü Düzce olan depremde 763 yaşama hayatını kaybetti, Marmara Depremi ile bu benzer toplamda 1100’ü geçti. Seçme iki depremde bütün 4 bin 948 sevimli de yaralandı.
12 Son Teşrin’daki sarsıntıda 26 bin 704 ağır sıklet, 37 bin 825 itidalli, 40 bin 944 belli belirsiz hasarlı yapı belirleme edilen Düzce, dönemin hükümeti aracılığıyla depremin üzerinden benzeri ay geçmeden, 9 Ara 1999’da alınan kararla mülk yapıldı.
İl statüsüne kavuşması ile depremin yaraları henüz aceleci sarılmaya başlayan Düzce’bile, yatay mimari modeli sürdürülüyor.
Kentte en üst 23 Son Teşrin’da meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki depremde her can kaybı yaşanmadı ve yıkılan yapı olmadı.
“Kentsel dönüşümler hızlıca gerçekleştirildi”
Düzce Şehremini Faruk Özlü, AA muhabirine, Düzce’nin, Türkiye’nin yer gailesiz ili olduğunu ve 12 Teşrinisani 1999 depreminin ardından aynı yılın 9 Fasıla tarihinde ülke statüsüne alındığını anımsattı.
Düzce’nin yer olmasının üzerinden geçen süreçte endüstri, ekincilik, turizm ve ticaretin muhteşem anlamda geliştiğini gördüklerini anlatan Özlü, “Düzce, önümüzdeki dönemlerde bölgenin projektör yıldızı olacak bir şehirdir.” dedi.
Depremin arkası sıra ülke olunmasıyla bir nice konuda eskimemiş tedbirler kabul etme yoluna gittiklerini anlatan Özlü, şöyle konuştu:
“17 Ağustos ve 12 Teşrinisani 1999 yıllarında yaşanan depremlerin peşi sıra Düzce’bile hane stoğu yenilendi. Burada kentsel dönüşümler hızlıca gerçekleştirildi. Zımnında Düzce bu bakir hane stoğu sebebiyle 23 Kasım’da yaşadığımız depremi bir tane bir can kaybı olmadan atlattı. Düzce’bile kentsel dönüşümler ve basamak stoğunun eskimemiş olmasını çok çok önemsiyor ve titizce üstünde duruyoruz. Bundan ahir süreçte de yıpranmamış ev stoğu ve kentsel inkılap çalışmalarımız bir anda devam edecek.”
