12 Eylül’ün simgesi Zincirbozan’a “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” modeli önerisi

Ordunun 12 Ilkgüz 1980’bile yönetime ahali koymasının ardından Süleyman Demirel, Bahir Baykal ve Hüsamettin Cindoruk’un aralarında olduğu bazen siyasilerin zorunlu ikamete bağımlı tutulduğu Çanakkale’nin Lapseki ilçesi Alaçık beldesi Zincirbozan mevkisinde vadi alan ve 11 yıl geçmiş kapısına kilit vurulan çarkıt askeri tesisin restorasyonla müze niteliğinde geleceğe taşınması talep ediliyor.

Askeri darbenin arkası sıra Milli Asayiş Konseyinin 31 Mayıs 1983 günlü kararıyla Adalet Partisinden Süleyman Demirel, Ali Naili Yiğitlik, Ekrem Ceyhun, Saadettin Bilgiç, Nahit Reze, İhsan Sabri Çağlayangil ve Kahraman Köker, CHP’den Deniz Baykal, Heybet Doğan, Sırrı Atalay, It Canlı Tüzün, Ferhat Aslantaş, Süleyman Taze ve Yüksel Çakmur, Balaban Türkiye Partisinden Hüsamettin Cindoruk ve Mehmet Gölhan, Zincirbozan’daki bahir birliğinin bulunduğu askeri alay malay zorunlu ikamete bağımlı tutuldu.

Lapseki- Biga esmer yolundan ayrılan tıpkı yolla ulaşılan, Çardak beldesi yakınında bahir kıyısında etrafı tellerle çevrili tesisin ortasında, siyasilerin 4 kamer kaldığı bina saha alıyor.

Askeri birliğin 2011’birlikte taşınmasının ardından aylak mütezayit Zincirbozan, 11 yıllık müddet içre çevresinde besi hayvanlarının otlatıldığı, içindeki yapıların kullanılamaz ağıl geldiği aynı alana dönüştü.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsan ve Cemiyet Bilimler Fakültesi Gündüz Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Ana Bilgi Dalı Dr. Öğretim Üyesi Mithat Atabay, AA muhabirine, Kenan Âlem ve arkadaşlarının, kurulacak eskimemiş politik düzende 12 Ilkgüz öncesi partilerin yöneticilerinin saha alamayacağına ait kararının ardından bahis konusu isimlerin 2 Haziran 1983’ten itibaren bu bölgede zorunlu ikamete bağımlı tutulduğunu söyledi.

Bu isimlerin bozuk TBMM başkanı, senato başkanı, başbakan, başvekil yardımcıları ve değişik bakanlıklarda görev almış kişilerden oluştuğunu belirten Atabay, “Bozukluk zorunlu ikametgah diyoruz? Çünkü bunlar için temas karar, seçkin durdurma kararı yoktu. Yemeden Içmeden siyasi partiler kurulurken bunlara destek vermesinler ve onların içre vadi almasınlar düşüncesinden ortaya çıkan tıpkı durumdur.” dedi.

CHP’nin kuruluşunun 60’ıncı yılını Zincirbozan’dahi kutladılar

Atabay, yaklaşık 9 bin 600 metrekare alana ehil Zincirbozan’ın o dönme hele boğazlardan geçen gemilerin varsa füze antetli olanlarını tayin etmek üzere tıpkı radar üssü olarak kullanıldığını dile getirdi.

Türkiye’nin yaşadığı sorunlara hal önerilerinin konuşulduğu Zincirbozan’ın, tesisteki 750 metrelik macerasız kez nedeniyle Süleyman Demirel eliyle Doğru Yol Partisinin kuruluşuna ve ismine bile kaynaklık ettiğini anlatan Atabay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“1982 Anayasası’nda Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik ve toplumsal aynı ululuk olduğu, seçimlerin bağımsız ve belli periyotlarla yapılabileceği belirtilmiştir. Ancak baktığımız zaman 1983’te henüz yıpranmamış siyasal partiler kurulurken bu hükmün muteber olmadığı zira insanların bire bir taraftan özgürlük ve katılım haklarının elinden alındığını ve adaletsiz aynı şekilde, doğruluk işlemeden gelişigüzel mahkeme olmadan zorunlu ikamete bağımlı tutulmaları, demokrasinin katledildiğinin benzeri göstergesi oldu. Bu bağlamda birlikte getirilen insanlar, halkın nezdinde kıygın ve benzeri zamanda demokratik haklarının elinden alınan eşhas kendisine kardeş kardeş karşılanmışlardır.”

Atabay, bu tesiste halen ayakta olan iki kıvrım binada Demirel’in bir tane başına aynı odada kaldığını, farklı siyasilerin odalarının ikişer kişilik olduğunu aktardı.

Odaların kıtipiyoz olduğunu dile getiren Atabay, “Burada insanlar hem hayatlarını hem üstelik düşüncelerini paylaştı. Birlikte yemek yenildi, alay malay teessürat paylaşıldı. Örneğin ramazan kocaoğlan geldiğinde birlikte orada dualar edildi, oruçlar tutuldu. Gene bahçesinde bulunan heykelin uğrunda Cumhuriyet El Partisinin 60’ıncı yılı kutlanmıştır. Süleyman Demirel dahi o kutlama sonrasında partilileri tebrik kartı etmiş, Cumhuriyet Altını Ahali Partisinin özellikle Türk demokratlık tarihindeki yerinden övgüyle hezel etmiştir.” ifadelerini kullandı.

Atabay, darbe öncesi siyasal tabloya bakarak, ayrımsız uymazlık partisinin kuruluş yıl dönümünün nüfuz partisinin lideri tarafından kutlanmasının Türk demokrasisinin özverili ve hoşgörülü ortamına eş teşekkül ettiğini belirtti.

“Bal mumu heykelleri yapılabilir”

Dr. Akademisyen Atabay, bölgenin askeri tesisten ziyade ayrımsız siyasal mekan niteliğiyle ilgi kurumlu olduğunu anlatım etti.

Demokrasinin 12 Ilkgüz’den sonraları şekillenmesinin simgesi ve bir vakitler birbirleriyle anlaşamayan yahut benzeri araya gelemeyen siyasilerin benzeri araya gelerek esasta ülkenin sorunlarını çözdükleri ve gelecekte paydaşlık yaptıkları benzeri mekanı hazırlamaları bakımından Zincirbozan’ın kebir olduğunu vurgulayan Atabay, “Zincirbozan’ın Türkiye demokratlık tarihi açısından bir demokrasi müzesi haline getirilmesi, burada uğramış olan kişilerin kullandıkları malzemelerin, kaldıkları odaların, ağız dalaşı yaptıkları, konuşma yaptıkları salonların alelhusus bu müzeye uygun benzeri ağıl getirilmesi çokça mehabetli. Onların buradan yazdıkları mektupların sergilenmesi, gine burada mütezayit kişilerin bal mumu heykellerinin yapılarak ati insanların onları tanımaları açısından berenarı ehemmiyet genişlik etmektedir.” diye niteleyerek konuştu.

Atabay, demokrasiyle yönetilen ülkelerde geçmişin üzücü hatıralarının gelecek kuşaklara bire bir henüz yaşanmamak için hatırlatılması gerektiğine aksan yaptı.

Bunun birlikte dünyada müzeler marifetiyle yapıldığına değinen Atabay, şunları kaydetti:

“Buranın ayrımsız demokrasi müzesi, bire bir zamanda üstelik yetişek kurumu haline getirilmesi ve alelhusus güvenlik güçlerinin, öğretmenler, hukukçular gibi türlü patika gruplarının bazen oralara gelerek eğitim bilimi yapması, el erki eğitimi vermeleri konusunda kullanılabilecek tıpkısı arazidir. O yüzden Zincirbozan’ın, Türkiye’da demokratik yaşantıyı anlatırken tıpkısı simge vadi yerine hars hayatımızda yerini alması gerekiyor. Bura aynı müze haline getirilirse hem yaşanan hatıralar hem orada merkum mektuplar, ziyaretler, orada tartışılan konular, hepsi ahit yüzüne çıkma ve sıradan bile demokrasimizin elan hayat dolu, elan akva olmasına hizmeti olan benzeri kayran olacak. Bu bağlamda birlikte devletin zannediyorum ki hakeza bir girişimi olacaktır ve orayı gelecek kuşaklara bire bir garip yeri yerine müze olarak kazandıracağını umuyorum.”



Share: